AİLE MAHKEMELERİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJE AÇILIŞ TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

18 Ocak 2022
Araştırma ve Geliştirme Merkezi

“Aile Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması: Aile Üyelerinin Haklarının Daha İyi Korunması” Avrupa Birliği-Avrupa Konseyi Ortak Projesinin Açılış toplantısı Ankara’da düzenlendi.

Türkiye’de hukukun üstünlüğünün ve temel hakların, uluslararası standartlarla ve Avrupa standartlarıyla tam uyumlu hâle getirilmesi amacıyla gerçekleştirilen projenin açılışına Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Faruk Kaymakçı, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Eleftheria Pertzınıdou, Avrupa Konseyi Programlar Genel Direktörü Verena Taylor ve Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir katıldı.

 “Aile Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması: Aile Bireylerinin Haklarının Daha İyi Korunması” Projesi, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından birlikte finanse edilerek, Avrupa Konseyi ve Türkiye Adalet Akademisi tarafından yürütülecek. Proje, Türkiye’de hukukun üstünlüğünün ve temel hakların, uluslararası standartlarla ve Avrupa standartlarıyla tam uyumlu hâle getirilmesini sağlamayı ve aile mahkemelerinin özellikle kadınların, çocukların ve diğer aile üyelerinin haklarını korumadaki etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır.

ÖZDEMİR: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YARGI PERSONELİNİN DONANIMLI OLMASI İLE MÜMKÜNDÜR

Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, Aile Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması: Aile Üyelerinin Haklarının Daha İyi Korunması Projesinin açılış programında, “Adalet mülkün temelidir” sözüne vurgu yaptı. Başkan Özdemir; “Türkiye Cumhuriyeti, köklü devlet ve adalet gelenekleri üzerinde yükselmiştir. Bizim hukuk kültürümüzde büyük önem atfedilen "Adalet mülkün temelidir" sözü Cumhuriyetin ilk anayasasından bugüne kadar vurgulanan yargı bağımsızlığı çerçevesinde tezahür etmiştir. Ülkemizde Hukuk ve Demokrasinin geliştirilmesi hedefine ulaşılması için en önemli adımlardan biri; hukukun üstünlüğü ile temel hak ve özgürlükleri esas alan bir adalet sisteminin tesisidir. Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı bu amaçla kabul edilmiştir. Hukukun üstünlüğü ile temel hak ve özgürlükleri esas alan adalet sistemi de; ancak hâkim, Cumhuriyet savcısı ve yargı personelinin yetkin ve donanımlı olması ile mümkün olabilir.

KESİNTİSİZ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM FELFESİNE İNANIYORUZ

Yenilenen ve güçlenen yapısı, “Güven Veren Adalet İçin Etkin Eğitim” anlayışını temel alan vizyonuyla, çalışmalarına ara vermeden devam eden Türkiye Adalet Akademisi; Hedefimiz; hukuka ve insan haklarına bağlı, tarafsız, bağımsız, hür vicdanıyla karar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen, toplumun adalet ihtiyacına cevap verebilecek nitelikte hâkim ve savcılar yetiştirmektir. Hâkim savcı eğitimi adaletin, yargının kaderini değiştirecek derecede öneme haizdir. Bu yüzden adaylıkla başlayan kesintisiz ve sürdürülebilir nitelikli eğitim felsefesine inanıyoruz.

AİLE HUKUKU KONULARINA HER DÖNEM EĞİTİMLERİMİZDE YER VERMEKTEYİZ

Adalet Mülkün Temelidir, Aile ise toplumun temelidir. Anayasamızın “Ailenin korunması ve çocuk hakları” başlıklı 41. Maddesi “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Akademi olarak; gerek aday eğitim müfredatında, gerekse meslek içine yönelik eğitimlerde “Aile Hukuku ve 6284 Sayılı Kanun Uygulamalarına” her dönem yer vermekteyiz. Düzenlenen eğitim programlarında; hâkim savcıların uygulamada karşılaştıkları sorunların tespiti ve çözüm önerilerine yönelik görüşlerini alıyoruz. Bu kapsamda, bazen eğitimler düzenliyor, bazen de kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde projeler ve uygulamalar geliştiriyoruz.

SORUNLARA HUKUKİ ÇÖZÜMLER GELİŞTİRMEK HEDEFİMİZ

Aile hukukuna ilişkin sorunların çözümüne katkı sunmak, amacıyla “Aile Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması: Aile Üyelerinin Haklarının Daha İyi Korunması Projesini” Avrupa Konseyi ile işbirliği içinde başlattık. Projemiz adalet ve aile gibi iki önemli kavramın temelinde yükselmektedir. Bu iki kavramın merkezinde, sorunlara hukuki çözümler geliştirilmesi ve aile mahkemelerinin etkinliğinin artırılması hedeflediğinden, sonuçları itibariyle sadece yargı sektörünü değil esasen tüm toplumu ilgilendirmektedir.

Projemiz, aile mahkemelerini “Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun”un yürürlüğe girdiği 18.01.2003 tarihinden günümüze kadar ilk defa bir bütün olarak ele almaktadır. Aile hukukunda ortaya çıkan güncel sorunlar, 6284 Sayılı Kanun uygulamaları çalışma konuları arasındadır. Projede; Akademinin yanında, HSK, Yargıtay, Adalet ve Aile Bakanlığının ilgili birimleri, Barolar, Sivil Toplum Kuruluşları ve Üniversiteler yer almaktadır.

TÜRKİYENİN YEDİ BÖLGESİNDE PİLOT ADLİYELER BELİRLEDİK

Pilot adliyelerimizi batıda İzmir, doğuda Kars, güneyde Hatay’a kadar ülkemizin yedi bölgesinden belirledik. Aynı zamanda iş yükü ve mahkeme sayısı bakımından da çeşitliliğe önem verdik. Bu sayede tüm bölgelerimizin aile hukuku bakımdan sosyal, kültürel ve hukuki durumunu görüp, buna göre çözüm önerileri getirmenin daha isabetli olacağını değerlendirdik. Projemizde işbirliği yapmaktan mutlu olduğumuz; Avrupa Konseyinin yetkililerine, Proje için mali destek sunan Avrupa Birliğine ve Yargıtay’a, Hâkimler ve Savcılar Kuruluna, Adalet Bakanlığının ilgili tüm birimlerine, Dışişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığı yetkililerine, Hâkim ve Avukat meslektaşlarıma, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcilerine ve son olarak çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

KAYMAKÇI: TEMEL HAKLAR ALANINDA BÜYÜK GELİŞMELER KAYDETTİK

Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Faruk Kaymakçı, projede emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ederek, çok önemli bir yolun kat edildiğini vurguladı. Bakan Yardımcısı Kaymakçı; “Türkiye Adalet Akademisinin faydalanıcısı olduğu bu projeyi de tüm kurumlarımızın özverili çalışmaları neticesinde sözleşmeye bağladık. AB Başkanlığı olarak programlama aşamasında ve ihale sürecinde destek verdiğimiz bu projenin hayata geçtiğini görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu nedenle, IPA sürecinde gösterdikleri sahiplenme için Adalet Bakanlığımız başta olmak üzere, projenin hayata geçmesinde emeği geçen tüm Kurumlarımızı içtenlikle tebrik ediyorum.

Her aday ülkede olduğu gibi, katılım sürecimizin eksenini, siyasi kriterler ve 23. Yargı ve Temel Haklar Faslı oluşturuyor. Hukukun üstünlüğünü,  etkin işleyen yargı sistemi ile hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesini bu sürecin olmazsa olmazları olarak tanımlayabiliriz. Bu alandaki referanslarımız ise kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi standartları ve aday ülke konumunda bulunduğumuz AB’nin müktesebatı. Bu doğrultuda, 1999’da aday ülke ilan edilmemizden sonra, uluslararası standartlara ve AB müktesebatına uyum sağlamak için hem mevzuat hem uygulama sürecinde önemli değişiklikleri hayata geçirdik.   Yargı ve temel haklar alanındaki kurumsallaşma sürecimizde büyük gelişmeler kaydettik.

ADALET AKADEMİSİ ÖNEMLİ BİR AKTÖR HALİNE GELMİŞTİR

Türkiye Adalet Akademisi’nin, 2003 yılında bilimsel, idari ve mali özerkliğe sahip bağımsız bir kurum olarak hayata geçmesi de,  AB’ye uyum sürecimizde önemli bir mihenk taşı olmuştur. AB yolundaki siyasi reform sürecimizin ilk kazanımlarından olan Adalet Akademisi, yaklaşık 20 yıldır, AB’ye uyum sürecimizde de önemli bir aktör haline gelmiştir. Adalet Akademisi, hâkim ve savcılarımızın yetiştirilmesine yönelik kurumsal sorumluluğunu yerine getirirken, gelişen AB müktesebatı ve standartlarını müfredatına yansıtarak, değişime öncü olmuştur. Bu süreçte Türkiye-AB Mali İşbirliği kapsamında da önemli projelere imza atmış ve kurumsal kapasitesini güçlendirmiştir.

Ülkemizin dört bir yanında görev yapacak hâkim ve savcılarımızı yetiştiren Akademi sayesinde AB standartlarının uygulama alanı ülkemizin tamamına ulaşıyor. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Proje kapsamında da kadınların, çocukların ve diğer aile üyelerinin haklarının korunması açısından önemli bir rolü olan aile mahkemelerinde görevli yargı profesyonellerinin kapasitesinin artırılması hedefleniyor. Projemizin Yargı Reformu Stratejimizde ve İnsan Hakları Eylem Planımızda öngörülen hedefler ile uyumlu ve tamamlayıcı faaliyetler içerdiğini görmek de bizler açısından ayrıca memnuniyet verici...

BU PROJE ATTIĞIMIZ ADIMLARIN TAMAMLAYACISI OLACAKTIR

Yargı alanındaki reformların hayata geçirilmesi noktasında bu ve benzeri projelerin, özellikle uygulamanın iyileştirilmesi ve reformların içselleştirilmesi noktasında çok önemli bir görevi yerine getirdiğini düşünüyorum. AB Başkanlığı olarak bugüne kadar reform sürecimizi Türkiye-AB Mali İşbirliği kapsamında yürütülen projelerle uygulama düzeyinde destekledik. Bu kapsamda kurumlarımızın kapasitelerini güçlendirdik ve AB standartları doğrultusunda mevzuatımızı ve uygulamamızı geliştirdik; dönüştürdük. AB’yle ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırılmasının gereğini her platformda dile getiriyoruz. AB Başkanlığı olarak, AB ile sürdürdüğümüz proje müzakerelerinde yargı alanına yönelik projelerin fonlanması için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. AB tarafındaki olumsuz yaklaşımın değişeceğini umuyor, ortak geleceğimize hizmet eden projelerimizin desteklenmesini bekliyoruz. AB uyum sürecimizde attığımız her bir reform adımının Türkiye-AB ilişkilerine olumlu yansıdığını görüyoruz. Bu kıymetli proje de attığımız tüm bu adımların tamamlayıcısı olacaktır. AB uyum sürecimizin en önemli aktörlerinden olan Türkiye Adalet Akademisine yeni projesinde başarılar diliyorum.” İfadelerine yer verdi.

“Aile Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması: Aile Üyelerinin Haklarının Daha İyi Korunması” Avrupa Birliği-Avrupa Konseyi Ortak Projesi ile Aile Mahkemelerinin ve Savcılığın Etkinliğinin ve İşleyişinin geliştirilmesi, İnsan Hakları ve Aile Hukuku ile ilgili temel konularda hâkimlerin, savcıların ve uzmanların kapasitelerinin artırılması, paydaşlar arasındaki işbirliği mekanizmalarının iyileştirilmesi, aile mahkemelerinin dava süreçlerine ilişkin kamusal farkındalığın artırılması hedeflenmektedir.