Page 99 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 99

Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru

                        felsefesindeki  güncel  tartışmaların  gösterdiği  gibi 180 ,  bu  kuralın  her
                                                        *
                        tekrarının  yapısal  bir  olasılığıdır .  İlk  bakışta  performatif  bir  çelişki
                        gibi görünen şey, daha yakından incelendiğinde, dil teorisinin gerekli-
                        likleri ile değil de en fazla bu zamana kadarki beklentilerin normallik
                        iddiası  ile  karşı  çıkılabilecek  bir  yenilik  olabilir.  Dolayısıyla  perfor-
                        matif bir çelişki, somut söz ediminin sabit bir kurallar dizisiyle karşı-
                        laştırılmasıyla basitçe belirlenemez, ancak söylem teorisinin önerdiği
                        anlamda 181  kendini gerekçelendirmeyen normatif bir bileşen (Kompo-
                        nent) içerir.

                            dd)  Ancak  sadece  dil  teorisinin  kabulleri  (Voraussetzung)  değil,
                        bu argümanın yapısı da sorunludur. Argüman, belirli tartışma kuralla-
                        rının  geçerliliğini  ya  da  Alexy  örneğinde  olduğu  gibi,  bir  ifadenin
                        vazgeçilmez bir önkoşulu olarak hukuki kararların doğruluğu iddiasını
                        kanıtlamayı amaçlamaktadır. Engländer bu noktada aşağıdaki soruna
                        dikkat çekmektedir:
                            “Öte yandan performatif çelişki bir konuşmacının tam da bu ifadenin bir
                        ön kabulünü yadsıyan bir cümle kurmasından kaynaklanıyorsa, performatif
                        çelişkinin fiilen gerçekleşmesi için  kanıtlanması gereken ön kabül, aslında
                        bu ifadenin de bir ön kabulü olmalıdır. Dolayısıyla, performatif bir çelişkinin
                        mevcut olup olmadığını bilmek için, kaçınılmaz ön varsayımlar (Präsupposi-
                        tionen)  hakkındaki  ifadenin  doğru  olup  olmadığını  bilmek  gerekir.  Ancak
                        tam da bu nedenle, ilgili ifadelerin gerçekten ön varsayım olmaları, perfor-
                        matif bir çelişkinin ortaya çıkmasıyla kanıtlanamaz. Performatif çelişki ar-
                        gümanı,  aslında  kanıtlanabilir  öncülleri  (Prämissen)  gerektirir.  Örneğin,



                        180   Derrida’nın bu konudaki daha önce ortaya konmuş olan görüşüne bkz. Haber-
                            mas’ın iletişimsel eylem teorisi tartışmasında Derrida’nın argümanını ele alma-
                            ya  yönelik  ilk  girişim  Seel’de  görülür.  Bkz.  Seel,  Die  zwei  Bedeutungen
                            ‘kommunikativer’ Rationalität, in: Honneth/Joas (eds.), Kommunikatives Han-
                            deln, 1986, s. 53 vd., 65 vd.
                        *    Çevirmen  notu:  Burada  kuralın  her  uygulandığında  aslında  değişecek  olması
                            ifade edilmek istenmiştir.
                        181   Ayrıca bkz Alexy, Theorie der juristischen Argumentation, 1978, s. 60.

                                                                                         97
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104