Page 89 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 89
Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru
bb) Buradaki zorluk, anlamın belirlenmesi süreci ile anlamın sa-
bitlenmesi arasındaki ayrımın (Abgrenzung) ortaya konmasıdır. Bun-
ların sınırlarının çizilmesinin dilbilimsel ölçütlere göre niteliksel ola-
rak imkânsız olduğu, tümdengelim yöntemindeki semantik yaklaşım
tartışmasında zaten gösterilmiştir. Alexy’nin öne sürdüğü gibi, ihtilaf,
sadece tartışmalı norm kavramına yönelik değildir; “norm, olağan bir
kullanımdan koparıldığında daima bir ihtilaf doğar.” 148 Her hukuki
kavram, ihtilaf yoluyla semantik olarak kendiliğinden anlaşılabilir
olma halinden (Selbstverständlichkeit) uzaklaşabilir.
Alexy’ye göre, kanuna bağlılığın metnin semantiği ile eş değer
görülmesi, özel bir anlama sahiptir. Burada hukuk devletine ilişkin
rasyonellik ölçütlerinin kapsamı, metnin felsefi bir rasyonellik ölçütü-
ne yer açacak şekilde sınırlandırılır. Hukuk sisteminin üç aşamalı bir
modeli (Drei-Ebenen-Modell), felsefi rasyonalitenin başlangıç nokta-
sını (Eintrittspunkt) görünür kılmaktadır. İlk aşama, dilbilimsel kural-
lar tarafından oluşturulur. Bunların yetersiz kaldığı durumlarda, ikinci
aşamada “daha yumuşak bir düzenlilik ölçütü” (Regelhaftigkeit) ola-
rak ilkeler devreye girer. 149 Kurallar ve ilkeler arasındaki karşıtlık
(Entgegensetzung), kural kavramının Platoncu bir şekilde daraltılma-
sına dayanmaktadır 150 . Kurallar normatiftir ve uyulmasına dair açık
bir gereklilik içerir. Kural kavramının bu şekilde somutlaştırılması,
elbette ki her uygulanma denemesinde “açık boşluk (Offenheitslüc-
ke)” 151 olarak adlandırılan bir duruma yol açmakta ve bu da kuralların
ilkelerle desteklenmesini gerektirmektedir 152 . Buna karşın ilkeler, op-
148 Alexy, Theorie der Grundrechte, 1986, s. 40.
149 Ayrıca bkz. Alexy, Zum Begriff des Rechtsprinzips, in: Alexy, Recht, Vernunft,
Diskurs, 1995, s. 177 vd.
150 Ayrıca bkz. Alexy, Rechtssystem und praktische Vernunft, in: Rechtstheorie,
1987, s. 405 vd., 407.
151 A.g.e., s. 410 vd.
152 A.g.e., s. 412 vd.
87