Page 84 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 84
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
birinin önünde kendi görüşlerini gerekçelendirdiği bir iletişim toplu-
luğuna ait olan “biz’in” yerine geçtiğini ifade eder.” 131
Bununla birlikte, bu gerekçelendirme (Rechtfertigung) için karşı-
lanması gereken ideal ölçütlerin var olup olmadığı ya da bunun belirli
bir usuldeki bir yorum biçiminin (Lesart) uygulanması olarak ampirik
açıdan okunup okunmayacağı tartışmalıdır. Başka bir deyişle, mesele
felsefi kıstaslarla ölçülecek rasyonel bir gerekçelendirme meselesi
midir yoksa argümantatif geçerlilik noktasında yorum biçimlerinin
kontrol edilmesi midir? Edimsel dönüşümün bu iki türü de (birtakım)
riskleri beraberinde getirmektedir. Saf ampirik bir yaklaşım, kritik
ölçütler henüz mevcut olmadan, daha güçlü iktidar unsurunun anlam-
sal belirsizlik alanında kendini sağlaması yapılmadan kabul ettirme
riskini taşır. Böylece adalet sorunu tamamen mevcut güç ilişkisine
teslim olacak ve somut olay üzerindeki aşkın rolünü kaybedecektir.
Tersine ideal gerekçelendirmenin koşullarını araştıran bir yaklaşım,
kullanılan kıstasa gizli kararları dâhil etme ve böylece adalet sorununa
kesin, ancak tikel (partikulär) bir içerik kazandırma riski taşımaktadır.
Bir hukuki muhakeme teorisinin anayasal ölçütleri karşılaması için her
iki riskten de kaçınılması gerekir.
Ⅰ. Rasyonel Gerekçelendirme Olarak Muhakeme
Çatışan yorum biçimlerinedayanarak bir kararın gerekçelendiril-
mesi (Rechtfertigung) için ideal koşulların ne olduğu sorusu sorulursa,
bir kararın basit gerekçelendirilmesi ile rasyonel bir gerekçelendirme
arasında net bir ayrım yapılabilir. Burada, rasyonel gerekçelendirme
teorisinde, ‘rasyonellik’ terimi tekil olarak kullanılsa da bunun koşul-
larını gösterme çabaları daima çoğuldur. Robert Alexy, tümdengelime
dayalı akıl yürütme modelinin eksikliklerini, kanuna bağlılık ilkesinin
131 A.g.e., s. 238 vd.
82