Page 599 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 599

Ö Z E T

                        lamaya katılanların her biri kanunu kendi tarzıyla anlamıştır. Hâkim
                        bu  okumalardan  birini  benimseyemez.  Bununla  taraflı  hale  gelir  ve
                        rolüne uygun hareket etmez. Önce çok sayıda okuma biçimini bir kap-
                        sama almalı ve kanunu bağlantı potansiyeli (Kopplungspotenzial) an-
                        lamında  bir  araç  olarak  kullanmalıdır.  Ancak  araçtan  forma  geçişte
                        hâkim özgür değildir. Hareket alanı, yargılama taraflarının öne sürdü-
                        ğü argümanlarla sınırlıdır.

                            c) Üçüncü bölüm, okuma biçimi anlaşmazlığında kararın gerekçe-
                        sinin öne sürülen argümanları tartışması ve daha iyi argümana öncelik
                        vermesi gerektiği fikrini ele almaktadır. Bu husus, bir “argümanın” ne
                        zaman diğerinden daha iyi olduğu veya bir argüman geçerliliği duru-
                        muna ne zaman ulaşıldığı hakkında açıklamalar gerektirmektedir. Bu-
                        nun için felsefi argüman teorisindeki yaklaşımlara göz atmak mantık-
                        lıdır.  Argümantasyonun  teorik  olarak  ele  alınmasının  tarihsel  çıkış
                        noktasının mahkeme önünde sergilen bir retorik olmuş olması da bunu
                        daha  geçerli  kılar.  Hukuki  retoriğin  yaklaşım  noktası,  burada  temsil
                        edilen, prosedürün dinamikleri ve öne sürülen argümanlar tarafından
                        şekillendirilen  gerekçelendirme  yükümlülüğüyle  oldukça  ilişkilidir.
                        Her  ne  kadar  “ideal,  şiddet  içermeyen  (pasifist)  bir  konuşma  duru-
                        munda” daha iyi argümanın uygulanmasında daha üst düzey bir felsefi
                        rasyonellik ölçeğini görme yaklaşımını yasal argümantasyonun özel-
                        likleri  nedeniyle  aynı  zamanda  genel  felsefi  tartışmada  öne  sürülen
                        argümanlarla reddetmek gerekse de bu, argümantasyon teorisinin ve-
                        rimli bir imkânı olarak bir argümantasyonun seyrini ve argümantasyo-
                        nun yapısını tanımlayabilen argümantatif pratiğe eşlik eden yansımayı
                        devamlı kılmaktadır.
                            Burada, argümantasyonun seyri ile ilgili olarak, bir görüş ifadesi
                        açısından  geçerlilik  sorunu  gündeme  getirildiği  ve  konuşmacı  görüş
                        bağlamından çıktığı zaman, varsaymaktan sav ileri sürmeye doğru bir
                        geçişin başladığı görülmektedir. Argümantatif geçerlilik, ifade edilen
                        bir görüşe veya bu görüşe yol açan nedenlere karşı yapılan tüm itiraz-
                        ların ya entegre edilmiş ya da çürütülmüş olması durumunda ortaya


                                                                                        597
   594   595   596   597   598   599   600   601   602   603   604