Page 593 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 593

Ö Z E T

                        liğine götürmektedir. Sürecin çatışma perspektifi de felsefi argüman-
                        tasyon  teorisinin  yardımıyla  tartışılan  bir  argümanın  ne  zaman  daha
                        iyi olduğu sorusuna götürmektedir.

                            a) Birinci kısım hukuk alanında dil teorisi ve dil pratiğinin karşı-
                        laştırılmasına yöneliktir.
                            aa) Başlık I.’de semantik meşruiyet aktarımı kavramının temelin-
                        de yatan dil teorisi formüle edilmiştir.

                            Her  beşerî  bilimde,  diğer  tüm  disiplinler  bir  temsilci  ile  temsil
                        edilmektedir. Hukuk alanında dil oyunundaki diğer bilimlerin temsil-
                        cilerinden hukuk dili teorisine büyük önem atfedilir. Çünkü bu, gele-
                        neksel  hukuk  stratejilerinin  temelini  oluşturur.  Bunların  yardımıyla,
                        kanunun  dilinin  –  gerçek  süreçten  ve  ilgili  tarafların  görüşlerinden
                        bağımsız olarak – hâkimin kararına açık bir yönelim sağladığını haklı
                        çıkarmak  amaçlanmıştır.  Hukuk  dili  teorisinin,  anlam  sorununa  özel
                        bir etkisi vardır: Dilsel anlam objektif olarak belirlenmiştir ve argü-
                        mantasyonda normatif bir rol oynayabilmektedir.

                            Bilginin  bu  şekilde  biçimlendirilmesinde  (Erkenntnisstilisierung)
                        dikkat  çekici  olan,  konuşmacıya  tanınan  pozisyondur.  Konuşmacı
                        sadece merkezi olarak önceden belirlenmiş programların basitçe akta-
                        rıldığı bir terminaldir. Tüm program üzerinde geriye dönük etkisi olan
                        birimler (Einheiten) arasında bir etkileşim öngörülmemiştir. Bireyler
                        dilsel davranışlarında öngörülen yapılar tarafından şekillendirilir, tam
                        tersi surette yapıları şekillendirmezler.
                            Fakat dilin nesnelliğine dair bu hukuki anlayış, gerçek anlam iliş-
                        kilerinde  başarısız  olmaktadır.  Özellikle  dilin  değişimi  (Sprachwan-
                        del) olgusu bunu açıkça ortaya koymaktadır. Dil değişimi bellek meta-
                        foru ile anlaşılamaz, buna göre birey, konuşma sırasında basitçe oku-
                        nan  bir  kural  kümesinin  muhafızıdır  (Behälter).  Sadece  istenmeyen
                        olaylar ve dış etkenler değişime neden olabilmektedir. Anlam değişi-
                        mi de tam olarak, konuşmanın ne eylem konusu olmayan objektif bir
                        süreç  anlamında  bir  programın  çözülmesi  olarak  düşünülebileceğini


                                                                                        591
   588   589   590   591   592   593   594   595   596   597   598