Page 592 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 592
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
süreç, uygulamanın refleksif bir kademelenmesine doğru değiştirilme-
lidir.
Ancak bu yaklaşım da riskler içermektedir. Hâkim, bilgi yoluyla
ilkesel karar verilemeyen bir şeye karar vermelidir. Söylem teorisinin
bu sorunu ideal rasyonellik perdesinin arkasında görünmez kılma riski
var iken, pragmatik yaklaşımlar da tutarlı bir şekilde argümantasyo-
nunun özgür yargısal kararcılığının neşeli bir onayıyla sonuçlanması
şeklinde tam tersi bir riski barındırır.
Bu tehlikeyi önlemenin tek yolu usulün gerçekliğini göz önünde
bulundurmaktır. Bu antagonistik anlatı oyunu, olgusal anlatımın doğru
versiyonu ve kanunun doğru okuma biçimi için semantik mücadelenin
özelliklerini gösterir. Onun rasyonelliği, her iki taraf için de argüman-
lar üreten çatışma perspektifleriyle karşı karşıyadır. Böylece, tarafların
semantik mücadelesinin dinamiği, her halükârda, yargısal karar soru-
nuna göreceli bir rasyonellik temeli sağlamaktadır.
Bir ara sonuç olarak, pragmatik bir dilbilimin bilgisi (Erkenntis)
ışığında, bir kez ve herkes için ortaya çıkan metin anlayışını
(Textverständnis) artık hayal edemeyeceğimiz ve “bunun yerine” sa-
dece kendi okumalarımızdan söz edebileceğimiz belirtilmelidir. Buna
rağmen kanunun okuma biçimine ilişkin ihtilaf hakkında, hakkın yeri-
ne getirilmesinden kaçınma yasağı dikkate alınarak, mahkeme tarafın-
dan karar verilmesi gerekmektedir. Kanun metninin objektif olarak
önceden belirlenmiş bir semantiği artık bu noktada bir dayanak olarak
düşünülemez ise, o zaman en temelde okuma deneyimlerimizin farklı-
lıklarını tartışmak için usule (Verfahren) yönlendiriliriz.
3. Eleştiri Bölümü
Eleştiri bölümü üç adımda ilerlemektedir: İlk olarak, normatif bir
dilin hukuki anlayışı, günümüz dil biliminin durumu ile yüzleşmekte-
dir. Bu normatif dil teorisinin, kendi pratiğinde de başarısızlığı, sosyo-
lojik söylem analizi yardımıyla başlatılan sürecin (Verfahren) gerçek-
590