Page 589 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 589
Ö Z E T
nis) daha karmaşıksa, hukuk yaratma düşüncesi (Rechtserzeugungsref-
lexion) ile teori ve pratiğin büyük ölçüde yakınlaşmasını sağlamak
mümkündür.
Bizim öncelikli hipotezimiz şuydu: Gerekçenin semantik bir meş-
ruiyet aktarımı olarak anlaşılması yetersiz kalmaktadır. Gerekçenin
ilgi düzeyi (faktörü), argümanların pragmatik düzeyinde yerleşiktir.
Bu nedenle hâkimin gerekçesine ilişkin gereklilikler bir hukuk devleti
anlayışı çerçevesinde formüle edilmelidir.
2. Tarihi Bölüm
2. bölümde, içtihat hukukunun gerekçelendirmenin rolüne ilişkin
öz-anlayışı sunulmakta ve tartışılmaktadır. Bu anlayışın kendi içinde
bölünmüş olduğu görülmektedir: Geleneksel doktrin; gerekçelendir-
menin rolünü, kanundan kararın özüne doğru semantik meşruiyet ak-
tarımı olarak ele alır. Öte yandan, daha yeni yaklaşımlar, bu vazifeyle
semantiğe aşırı yüklenildiğini ortaya koymakta ve pragmatik bir prob-
lem düzeyi (Problemhorizont) önermektedir.
a) Birinci kısımda, monolojik-hâkim merkezli model tartışılmak-
tadır; bu model, kanun metni ve hâkim bilinci ile sadece iki dereceli
yargılama yetkisine izin vermektedir.
Geleneksel anlayış, yorum öğretisinde açıklanmıştır. Buna göre ya
yazar ya da metnin objektif anlamı, mahkemelerin yorumlama faaliye-
tinin, kanunun içeriğine bağlı kalacağını garanti etmelidir. Metnin
veya yazarın iradesi, tümdengelime dayalı bir gerekçe modelinin te-
meli olmalıdır. Ancak ne yazar ne de metin, ittifakın üçüncü tarafı
olarak yorumcunun (Leser) aktivitesini başlangıçtan itibaren belirle-
yemezler.
Günümüzde “semantik” sıfatıyla süslenen tümdengelimli gerekçe
modelinin yeniden formülasyonunda, yorumcunun faaliyetinin tümüy-
le belirlenmesi hedefi zayıflatılmaktadır. Kanunun semantiği yardı-
587