Page 588 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 588
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
Peki, bu meşruiyet aktarımını sağlayabilecek iyi bir gerekçe ne-
dir?
Hukuk uygulayıcılarının bunu bildiğini varsayıyoruz. Ama bu, on-
ların bunu açıklayabileceği anlamına gelmemektedir. Her profesyonel
bağlamda olduğu gibi, hukuk alanında da “tacid knowledge” olarak
adlandırılan örtük bir bilgi vardır. Bu bilgi, bireysel eylemcinin başa-
rısı için vazgeçilmezdir, ancak hazır bir bilgi olarak mevcut değildir.
Beceri ve bilgi arasındaki bu mesafe, meslek sosyolojisinin konusu-
dur. Bununla birlikte, “tacid knowledge’ın” kısmi izahı yoluyla, beceri
ve bilgi arasındaki mesafeyi en azından geçici olarak azaltma umudu-
nu paylaşıyoruz.
Örtük bilginin açığa çıkarılması amacına ulaşmak için hangi göz-
lem yöntemi gereklidir?
Mahkemelerin tutumuna (Tun) genellikle hukuk biliminin dogma-
tik işleyen kısmı eşlik etmektedir. Bu gözlem, demokrasi için bir geri
bildirim unsuru olarak çok önemlidir. Mahkemenin faaliyeti hususun-
da dogmatikler yine hukuk teorisyenleri tarafından gözlemlenir. Ve
son olarak, gözlemciyi gözlenemeyenin gözlemlemesinde gözlemle-
yen ya da kısaca söylemek gerekirse, hukuk sisteminde gerçekleşen
adalet (hukuk) sorununu ele alan filozoflar da görmezden gelinemez.
Bu birbirinden farklı gözlemciler, hiyerarşik bir ilişkiye sahip değildir
ve elbette anlamlı bir şekilde ayrılamazlar. Bu nedenle mahkemelerin
gözlemi ancak üç perspektifi de bir araya getirdiğinde anlamlıdır. Di-
siplinin iç gözlemi (Selbstbeobachtung) olarak bu, hukuk metodolojisi
alanını tanımlamaktadır.
Teorik olarak iyi gerekçelerle ilgili örtük pratik bilgi kavranmak
isteniyorsa, üç adımda ilerlemek en iyisidir: İlk olarak, hukuk aktörle-
rinin öz-anlayışı, örneğin metodolojik literatürde ve ilke kararlarında
(Leitentscheidung) ifade edildiği gibi açıklığa kavuşturulmalıdır. Son-
rasında asıl prosedürün mümkün olduğunca doğru bir şekilde tanım-
lanması gerekmektedir. Eğer bu, teorik öz-anlayıştan (Selbtsverständ-
586