Page 567 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 567
Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler
buradaki önermelerin aynı sonucu doğurduğuna veyahut doğurmadı-
ğına ve neden doğurup doğurmadığına yönelik açıklamalar gerektirdi-
ği yönünde, bir argümantasyon adımı oluşturulabilir.
c) Yaklaşık 3 yıllık bir süre içerisinde bir dizi kararla ilgili bu tür
bir argümantasyonun gelişimi, aşağıda, yakın akrabaların kişisel kefa-
let yükümlülüğü ile ilgili olarak § 138 BGB anlamında bir ahlaka ay-
kırılık sorununa ilişkin örnekte kendini gösterecektir. Bu örnek yal-
nızca, BVerfG tarafından az ya da çok belirlenmiş bir karar değişikliği
ve de bu yeni kararın ayrıntılı bir gelişimini sunması itibariyle açıkla-
yıcı değildir. Ayrıca, II.’de belirtilen bazı kararların tamamlaması ba-
kımından da ilgi çekicidir, çünkü burada § 138 BGB tarafından bariz
ve açık bir şekilde kabul edilen – çete, çikolata kütlesi veya balıkçılık
kavramlarının aksine – lafzen kesin bir bağlayıcılık denemesi gelenek-
sel altlama dogmasının savunucuları tarafından bile ciddiye alınmayan
genel işlem şartlarından (Generalklauseln) biri mevcuttur.
2. Yakın Akrabaların Kişisel Kefalet Yükümlülüklerinin
İhlaline İlişkin İçtihat Hukukunun Gelişimi
a) Temel Sorun
BVerfG 1. Dairesi, 1993’teki temel kararında, aşağıdaki hususla-
rın temel sorununu, kısaca ve anlaşılır şekilde şöyle tanımlamaktadır:
“Yaklaşık on yıldan beri özel hukuk mahkemeleri, genç yetişkinlerin
çok az gelire sahip olmalarına rağmen, eşleri veya ebeveynleri için
yüksek banka kredilerine kefil olduklarından borç batağına saplanma-
ları neticesinde doğan davalarla giderek daha fazla ilgilenmektedir.”
Bu tür davalardaki belirleyici soru sınırsız kişisel sorumluluk ile ilgili
kişisel kefalet yükümlülüklerinin (yani kefaletlere ek olarak, örneğin,
560
561
aynı zamanda borca katılmaların ) § 138 I BGB uyarınca bir içerik
560 Basit olması amacıyla ve kararların çoğu aslında kefaletle ilgili olduğu için,
bundan sonra ve “sınırsız sorumlulukla kefalet yükümlüğü” yerine, genellikle
sadece “kefiller”, “kefalet” vb. durumlardan bahsedilecektir.
565