Page 564 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 564

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        tadır: Kararın yüksek doğruluk güvencesi belirli bir prosedürel düzen-
                        lemeyle sağlanmış olur.

                            Karar gerekçesi bağlamında mevcut içtihatların ne gibi sonuçları
                        olduğu, bu çalışmada zaten iki kısımda ele alınmıştır: Bir yandan, ka-
                        rar gerekçesine ilişkin şekli kanundan kaynaklı yükümlülüklerle bağ-
                        lantılı olarak, bir hükmün o zamana kadarki yorumunun, kararın hangi
                        hususlarının “önemli” veya “belirleyici” olarak gerekçeye dâhil edil-
                        mesi gerektiği sorusuyla ilgili olduğu, tespit edilmiştir. İçtihatlar, ta-
                        rafların hukuki beyanlarının 548  yanı sıra karar verme ve gerekçelen-
                                                                                          549
                        dirmedeki ilgi düzeyinin de en önemli unsurlarını oluşturmaktadır.
                        Öte yandan burada temsil edilen md. 20 III GG anlamındaki “hukuk
                        ve kanuna” (Recht und Gesetz) bağlılık anlayışına göre, önceki karar-
                        ların (somutlaştırılmış) hukuk olarak, kanunun yanında kamu gücünü
                                                                            550
                        (ve dolayısıyla mahkemeleri) bağladığı, açıklanmıştır.   Ancak Ana-
                        yasa açıkça içtihadın değişmezliğinden yola çıkmadığından, burada bu
                        bağlılıkla yine sadece – yukarıda belirtilen § 839 BGB’nin örneğine
                        benzer şekilde – gerekçede dikkate alma ve değerlendirme yükümlü-
                        lüğü kastedilebilecektir. Bu aynı zamanda kanuna ve mahkeme karar-
                        ları  şeklinde  somutlaşan  hukuka  bağlılık  arasındaki  temel  farkı  da
                                                                                   551
                        açıkça ortaya koymaktadır: Karar kanun ile uyumlu olmalıdır , önce-
                        ki kararlar ise sadece dikkate alınmalı ve bunlardan sapma ise gerek-


                        548   Konuya ilişkin olarak bkz. md. 103 I GG ile bağlantılı olarak yukarıda s. 399
                            vd.
                        549   İlgi  düzeyine  ilişkin  yukarıda  bkz.  s.  358  vd.  Konu  hakkında  benzer  şekilde
                            Feldner, in: Feldner/Forgó, Norm und Entscheidung, 2000, s. 224, 242.
                        550   Bkz. yukarıda s. 416 vd.
                        551   Konu  hakkında  başka  bir  bakış  açısından  bkz.  Rehbinder,  Einführung  in  die
                            Rechtswissenschaft,  1995,  §  26  VIII  sonunda:  “Montesquieu’dan  bu  yana,
                            hâkimi – daha doğrusu hâkimliği – ‘kanun koyucu’ olarak görme düşüncesi de
                            ilk bakışta göründüğü kadar korkutucu değildir: (...) Hâkim mevcut kanuna kar-
                            şı, kamuoyunun ve bilimin kendi tarafında olması dışında hiçbir şey yapamaz”
                            (bununla Rehbinder, içtihadın örf adet hukukun ortaya çıkmasına katkısını ima
                            etmektedir).

                        562
   559   560   561   562   563   564   565   566   567   568   569