Page 56 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 56

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        kullanılmasının  gerekip  gerekmediği  sorusu  da  çözüme  kavuşturul-
                        mamıştır.  Mahkemeler,  kuralların  birbirini  tamamlayıcı  yönünü  (Er-
                        gänzungsverhältnis)  formüle  ederken  ihtiyatlı  davranmaktadır.  Bu,
                        mahkemelerin her ihtilaf için tüm kuralları her zaman belirli bir sıray-
                        la kullanacakları anlamına gelmez. Bunun yerine kurallar, yargılama-
                        da ortaya çıkan anlaşmazlıkları açıklığa kavuşturmak için örnek olarak
                        kullanılır. Elbette bunun haricinde uygulamada birçok zorluk da gün-
                                          54
                        deme gelmektedir.  Zaten yeterince bilindik bazı soruları tekrarlamak
                        gerekirse: Lafzi yorum kanun koyucunun, kanunun ve hatta belki de
                        okuyucunun  dilsel  kullanımına  mı  bağlıdır?  Tarihsel  yorumda  daha
                        önceki normatif metinlere ek olarak tarihsel bilginin de dikkate alın-
                        ması  gerekli  midir?  Sayısız  referans  sistematik  yorumda  anlamlı  bir
                        şekilde  nasıl  sınırlandırılabilir?  Ve  son  olarak,  teleolojik  yorumda
                        amaç  nasıl  belirlenir,  (amaç)  kime  atfedilir  ve  bundan  bir  argüman
                        nasıl çıkarılır?

                            Son olarak yorum meselesinde bazı ya  da belki de tüm kurallar
                        uygulandığında,  kişi  bunların  hangisine  ne  kadar  ağırlık  verileceği
                                                          55
                        sorunuyla  karşı  karşıya  kalacaktır.   BVerfG’den  alıntılanan  açıkla-
                        maya bakıldığında da burada kesin bir çözüme yer verilmediği görül-
                        mektedir. BVerfG, çeşitli davalarda genetik yorumu tek başına belir-
                        leyici bir faktör haline getirmiş veya bu yönteme en azından öncü bir
                                      56
                        rol atfetmiştir.  Literatürde ise bu meseleyle alakalı şu sonuca varıl-
                        maktadır: “BVerfG’nin karar ciltlerinde (Entscheidungsbänden), gele-
                        neksel yorum metotlarından hangisinin ne zaman uygulanacağı soru-
                        suna  yanıt  arayanların  kafası  başlangıçta  olduğundan  daha  fazla  ka-
                                         57
                        rışmış olacaktır.”  Ancak, metodoloji literatürünün de mahkemelere

                        54    A.g.e., s. 23.
                        55    A.g.e. s. 23, 28 ve Rolf Dreier, Recht − Moral − Ideologie, 1981, s. 115.
                        56    Ayrıca bkz. BVerfGE 2, 266, 276; BVerfGE 4, 299, 304; BVerfGE 9, 124, 128;
                            BVerfGE 33, 125, 152; BVerfGE 54, 227, 297; BVerfGE 61, 149, 200.
                        57    Lamprecht, Vom Mythos der Unabhängigkeit, 1995, s. 214. Kriele, Grundrech-
                            te  und  demokratischer  Gestaltungsspielraum,  in:  Isensee/Kirchhof  (eds.),

                        54
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61