Page 55 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 55

Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru

                        kastettiğiyle (Wille) örtüşür’ (Radbruch, Rechtsphilosophie, 4. Bs. 1950, s.
                        210 vd.). Yorumun bu amacına, hükmün lafzından (lafzi yorum), bağlamın-
                        dan (sistematik yorum), amacından (teleolojik yorum) ve yasama materyalle-
                        rinden  ve  tarihi  oluşumundan  (tarihsel  yorum)  hareketle  yorum  yapılarak
                        hizmet  edilmektedir.  Kanun  koyucunun  nesnelleştirilmiş  iradesini  tespit
                        edebilmek namına, bu yorum yöntemlerinin tümüne başvurulabilir. Bu yo-
                        rum  yöntemleri  birbirini  dışlamaz,  aksine  birbirini  tamamlar.  Bu  durum,
                        kanunun nesnel içeriğinin göstergesi oldukları ölçüde, yasama materyalleri-
                        nin kullanımı için de geçerlidir. Kuşkusuz ‘bir kanunun hazırlık çalışmaları,
                        her zaman sadece belirli bir kısıtlama dâhilinde, kural olarak sadece destek
                        mahiyetinde kullanılmalıdır’ (RGZ 128, 111). Bu durum yasama makamla-
                        rının düşüncelerinin kanunun nesnel içeriğiyle bir tutulmasına yol açmama-
                        lıdır (örneğin zaten RGZ 27, 411, ayrıca BayVGH VGHE NF Bd3 II 1950, s.
                        15 [24]). Kanun koyucunun iradesi, kanunun yorumlanmasında ancak kanu-
                        nun  kendisinde  yeterince  açık  bir  ifade  bulduğu  ölçüde  dikkate  alınabilir
                        (bkz. örneğin BGH LM No. 3 § 133 BGB). (...) ‘Kanun koyucunun iradesi’
                        kanunda  nesneleştirilen  iradedir  (...).  Yasama  organının  üyelerinin  saikleri
                        ve  düşünceleri,  kanunda  ifade  bulmadıkları  sürece,  bu  açıdan  belirleyici
                                51
                        değildir.”
                            b) Ancak ilk bakışta sarih görünen bu ifadeye rağmen, birçok hu-
                        sus belirsizliğini korumaktadır. Arthur Kaufmann’a göre, BVerfG’nin
                        metoda yönelik açık fikirleri “anlamlı kullanım için bir rehberden zi-
                                                                      52
                        yade  bir  self-servis  dükkânı”  niteliğindedir.”   Kuralların  (Kanon)
                                                         53
                        sayısı  hakkında  (ise)  tartışılabilir.   Tarihsel  ve  genetik  yorumlama
                        birbirinden ayırt edilebilir midir, teleolojik yorumlama gerçekten bu-
                        nun bir parçası mıdır vb. Aynı şekilde bunların sırası ya da daha da
                        temel bir sorun olan yorumlama meselesinde her zaman tüm araçların


                        51    BVerfGE  11,  126,  129  vd.;  benzer  formülasyonlar  için  bkz.  örneğin  zaten
                            BVerfGE 8, 274, 307; BVerfGE 10, 234, 244; BVerfGE 19, 354, 362; BVerf-
                            GE 24, 1, 15.
                        52    Ayrıca bkz. Kaufmann, Das Verfahren der Rechtsgewinnung, 1999, s. 91.
                        53    Buchwald, Der Begriff der rationalen juristischen Begründung, 1990, s. 28.

                                                                                         53
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60