Page 552 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 552

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                                                                                          513
                        takip eden, “(...) yakalamanın ağda yakalamış olmak (anlamına geldiği)”
                        belirlemesi hakkında, kesin bir keyfilik suçlaması yapılamaz. Çünkü – ve bu
                        özellikle  bu  olayda  geçerlidir  –  hiçbir  şey  onu  önceden  belirleyen  dilden
                        kaynaklanmamaktadır. Wittgenstein’ın da dediği gibi “unutmayalım ki” “bir
                        sözcüğün kendisine bizim dışımızda bir otorite tarafından verilen hiçbir an-
                        lamı  yoktur.” 514  Braselmann’ın,  norm  metninin  Hollandaca  ve  İngilizce
                        versiyonunun,  mesleğin  ona  karşı  çalışan  meşhur  hukuksal  iddialara  karşı
                        itibar kazanmasına yol açabileceği yönündeki referansı, dil açısından karara
                        dair ve bu nedenle konuyla ilgili kendisinden elde edilecek kanıta dair bir
                        düşünmeyi, yalnızca hukuki kararın gerekçesinin liberalleştirilmiş biçiminde
                        bile olsa, ortaya koymaktadır. Geleneksel hukuk metodolojisi terminolojisiy-
                        le, el altından, norm metninde gizlenen bir anlamdan yola çıkmaktadır.

                            Ancak  balık  avlama  (Fischfang)  sözcüğünün  ikircikliligi  (Zwiefältig-
                        keit), balık avcılığının mantıklı bir semantiğini de ortaya koymaktadır. Bu,
                        olgusal, dilsel ve hukuki durumun adeta patlayıcı karışımında yer alan, se-
                                                    515
                        mantik mücadelede “yakalama”  ifadesinde patlayan, semantik bir patlayı-
                        cıdır (Sprengsatz). Ve balık avlama sözcüğünün mantıksal biçiminde, hem
                        Yönetmeliğin dilsel versiyonları hakkında karar verme zorunluluğu, hem de
                        bunları  yasal  yöntemden  farklı  bir  şekilde  yapmanın  imkânsızlığı  ortaya
                        çıkmaktadır:  Bu tam olarak  tarafların,  kendilerine hukukta “menfaatlerinin






                        513   Slg. EuGH 1985, s. 1174.
                        514   Wittgenstein, Das Blaue Buch. Werkausgabe Cilt 5, 1984, Konu hakkında hu-
                            kuk  dilbilimi  açısından  detaylıca  bkz.  Busse/  Christensen/  Jeand’Heur/  Mül-
                            ler/Sokolowski/Wimmer, Gespräch über Strukturierende Rechtslehre und prak-
                            tische Semantik, in: Friedrich Müller (ed.), Untersuchungen zur Rechtslinguis-
                            tik.  Interdisziplinäre  Studien  zu  praktischer  Semantik  und  Strukturierender
                            Rechtslehre in Grundfragen der juristischen Methodik, 1989, s. 189 vd., özel-
                            likle 189.
                        515   Ayrıca bkz. Braselmann, Übernationales Recht und Mehrsprachigkeit. Linguis-
                            tische  Überlegungen  zu  Sprachproblemen  in  EuGH-Urteilen,  in:  EuR  H.  1
                            1992, s. 55, 64.

                        550
   547   548   549   550   551   552   553   554   555   556   557