Page 546 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 546

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                            En azından şimdiye kadarki örneklerin hepsi olayları (Dinge) da-
                        vacı taraf gibi yorumlamayı desteklemektedir: Avı (Beute) ele geçir-
                        mek ve onu kendi nezaretine almak ve onu planlanan amacına ulaş-
                        tırmak  için  temel  koşul,  onu  doğal  çevresinden  ayırmak  ve  böylece
                        tüm  hareket  olanaklarından  mahrum  bırakmaktır.  Çünkü  bununla,
                        prensip  olarak,  bu  avı  planlanan  amacına  ulaştırmanın  önünde  artık
                        hiçbir engel kalmaz. 100/84 davasındaki balıklar için EuGH, kararının
                        gerekçelerinde bir kez daha, başvurucu ve başsavcı tarafından hazırla-
                        nan  balıkçılık  anlamını  benimseyerek,  bunu  vurgular.  Buna  göre,
                        “gerçeğe (Tatsachen) uygun görünen, balıkları takip eden ve onları bu
                        yolla ağlarda tutarak denizdeki çevresinden ayıran gemi, balık avı için
                        gerekli eylemi yapan gemidir”. 493

                            (4)  Davalının İtirazı: Avını Korunaklı Şekilde Yakalamak

                            Davalı Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Krallığı bunu açıkça ka-
                        bul  etmemektedir.  Nasıl  edebilirlerdi  ki?  Balık  “tutulamazsa”,  zaten
                        ağlar boş kalırdı ve balık ağdan kaçarsa, o zaman da elinizde bir şey
                        kalmazdı. “Kapmak, kavramak, çekmek, almak” ve aynı şekilde “tut-
                        mak” tam da terimsel bir incelikle tarif edilebileceği gibi 494  kesinlikle
                        “yakalamak  (Einfangen)”  için  ilk  koşuldur.  Kuşkusuz,  “yakalamak
                        (Fangen)”  aynı  zamanda  “ele  geçirmek”  anlamına  da  gelir.  Ancak
                        davalı için bu, balıkçılığın esaslı bir unsuru değildir. “Ağda tutmak”,
                        balıkları yakalamak için gerekli bir koşul olabilir ancak bu, avın kesin
                        olarak tadını çıkarmak için asla yeterli değildir.

                            Bunu tam anlamıyla tek seferde yapma becerisine, en iyi ihtimalle Alas-
                        ka  ayıları  sahiptir.  Bunun  haricinde,  “halk”  dahi,  bazı  balıkların  çoğu  kez
                        “ağlardan kaçtığını” ve daha sonra zahmetli bir şekilde “yeniden yakalanma-
                        sı” gerektiğini bilmektedir. Öte yandan, daha yakından incelendiğinde bunun



                        493   Slg. EuGH 1985, s. 1183, para. 19.
                        494   İspat için bkz. Kroeber/Spalier, Synonym-Wörterbuch. Der treffende Ausdruck
                            das passende Wort., tümüyle yeniden çalışılmış ve geliştirilmiş, 1995, s. 156.

                        544
   541   542   543   544   545   546   547   548   549   550   551