Page 516 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 516

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        kartın  gerekli  olduğu)  çıkmamaktadır.  Ceza  kanunu  yürürlüğe  girdiğinden
                        beri özel hükümler kısmında yer alan birçok düzenleme tekil yerine çoğul
                        ifadeler içermektedir, (…) bununla salt çoğul (nesneler) kastedilmemiştir.”
                        Bu  sebepten  burada  dairenin  (Senat)  görüşüne  göre  diğer  bağlamlar  lafzi
                        unsurun önüne geçebilir: “Oluşum tarihi ve sistematik, karşıt (gegenteilig)
                        yorumları desteklemektedir (…). Normun anlam ve amacı da – değerlendiri-
                        lecek olayın da özellikle açıklığa kavuşturduğu gibi – sınırlayıcı bir yoruma
                        karşı  çıkar,  ki  nitekim  ödeme  kartları  el  konulana  kadar  tekrar  kullanılma
                        olasılığından  ötürü  ödeme  işlemleri  açısından  yüksek  bir  zarara  yol  açma
                        potansiyeline sahiptir.” 406

                            c)  Bu,  ileri  sürülen  argümanların  iki  şekilde  değerlendirilmesini
                        desteklemektedir, 407  yani soyut norm-yapısal ve de yoğunluğuna göre
                        somut  bakımdan:  Norm-yapısal  olarak  bir  argümanın  ağırlığı
                        (Gewicht) norm metne yakınlığı ölçüsündedir. Buna göre metne iliş-
                        kin argümanlar, norm alanına ilişkin argümanları ve salt hukuk politi-
                        kası  değerlendirmelerini  reddedebilir.  Argümanın  norm  yapısına
                        “doğrudan  metne  ilişkin”,  “dolaylı  olarak  metne  ilişkin”  ve  “norm
                        çatısı altında çözümlenmiş (normgelöst) 408 ” olarak konumlandırılma-
                        sının yanında, mevzubahis olaydan ayırt edilebilmesi zor olan somut
                        bir  değerlendirme  ortaya  çıkmalıdır.  Burada  olasılık  (Möglichkeit),
                        kabul  edilebilirlik  (Plausibiliät)  ve  apaçıklık  (Evidenz)  kategorileri




                        406   BGH NJW 2000, 3580 vd.
                            Çevirmen notu: Dolayısıyla bunların norm kapsamına dâhil edilmelerinde ciddi
                            bir menfaat vardır.
                        407   Argümanların  “anlaşılabilir  bir  tartımı”  ve  bununla  bağlantılı  “ağırlığa  göre
                            dikkate alınması” için Zippelius, Juristische Methodenlehre, 1999, § 10 VI, s.
                            63, haklı bir şekilde, karşı karşıya olan “yorum argümanlarının (…) arasında
                            katı  rasyonel  bir  hiyerarşinin  bulunmadığına”  işaret  etmektedir.  Bir  tartımın
                            “anlaşılabilir” olup olmadığı, onun “ana düşüncesinin” “adil çözüme” yönelik
                            bir arayış olması gerekmesi (Zippelius), dışarıdan zor görünen adalet teriminin
                            operasyonelleştirilmesi açısından yine şüpheli görünmektedir.
                        408   Bu ayrıma ilişkin Friedrich Müller, Juristische Methodik, 1997, s. 291 vd.

                        514
   511   512   513   514   515   516   517   518   519   520   521