Page 496 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 496

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        me yer vermediğinde, bu bir negatif hariç tutma fonksiyonu anlamında
                        olmayıp, anlam daraltıcı bir etki doğurmaz. Nitekim bu kullanım ör-
                        nekleri nihai “dil kanunlarını” değil, daha ziyade sınırlı sayıda olma-
                        yan koleksiyonları oluştururlar.

                            Sadece gündelik dilin değil, kanun dili kullanımının açıklığı da örneğin
                        md. 103 II GG’de yer alan katı belirlilik ilkesi (Bestimmtheitsgebot) gereğin-
                        ce özellikle dar bir kavram kullanımının hâkim olması gereken ceza huku-
                        kunda bile, kavramların ilk bakışta uzman olmayan bir kişinin (Laie) anlaya-
                        bileceğinden  daha  geniş  bir  şekilde  anlaşıldığı,  birçok  örnek  ile  kendisini
                        göstermektedir. Bu nedenle örneğin § 267 I StGB anlamında bir belge sade-
                        ce, mührün veyahut en azından bir damga veya imzanın yer aldığı kasıtlı bir
                        şekilde imzalanmış yazılı bir belge değil, aynı zamanda garsonun tüketilen
                        her içki için üzerine bir işaret koyduğu bir bira altlığı da olabilir.
                            (2)  Pratikte  anlam  olasılıklarının  daralması  (Verengung)  sadece,
                        bir norm metnine, gerekçelendirme yükünü kimsenin üstlenmek iste-
                        meyeceği kadar alışılagelmiş, kullanımdan sapan bir anlam atfedilme-
                        si gerekiyorsa söz konusu olmaktadır. Bu sebeple önemli amaçsal de-
                        ğerlendirmelerde bile, örneğin baba ile kızı arasındaki ilişki için eşlere
                        ilişkin hükümlerin (doğrudan) uygulandığına, bir aynanın veya vazo-
                        nun tahrip  edilmesi durumunda öldürmeye ilişkin  unsurların dikkate
                        alındığına veya bir büfeye ticari işletme izni verilirken nükleer tesis
                        iznine ilişkin hükümlerin uygulanabilir olduğuna kimse ikna olmaz. 368




                            (modernen) juristischen Methodologie, in: Thier/Pfeifer/Grzimek (eds.), Konti-
                            nuitäten und Zäsuren in der europäischen Rechtsgeschichte, 1999, s. 23 vd.
                        368   Tam tersi, gerekçelendirme yükünün üstlenilmesi de, bir norm metninin proto-
                            tip veya stereotipin bulunduğu bir olayda uygulama dışı kalmasının gerekmesi
                            halinde zordur (Stereotip terimi için bkz. Lewandowski, Linguistisches Wörter-
                            buch, Cilt III, 1980, Anahtar Kelime Stereotyp, s. 919 daha fazla ispat ile s.
                            359): Bu nedenle genel olarak “kuşlardan” bahseden bir bağlamın bir “karata-
                            vuk” veya “serçeyi” kapsamaması gerektiğini gerekçelendirmek zor olacaktır:
                            Oysa “memeliler” ile ilgili bir hükmün yunuslara uygulanmamasını haklı gös-
                            termek (zor olsa da) daha mümkün görünmektedir.

                        494
   491   492   493   494   495   496   497   498   499   500   501