Page 493 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 493

Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler

                        biçimleri de gündeme gelmektedir. Tüm bu yorum araçları ne dilden
                        ne  de  anlama  fiilinin  doğasından  kaynaklanır.  Buna  rağmen  lafzın,
                        oluşum  sürecinin,  sistematiğin  ve  amaçsal  argümanların  çok  farklı
                        hukuk geleneklerinde ve farklı mahkemeler tarafından devamlı olarak
                        kullanılması dikkat çekicidir. Bu benzerliğin gerçek sebebi, dilsel an-
                                                                      359
                        lamın holistik yapısından kaynaklanıyor olabilir.
                            Yorumlamanın kuralları – yukarıda da ayrıntılı şekilde izah edil-
                        diği üzere – normun “o” anlamını günümüze taşıyan bir taşıma bandı
                        şeklinde işlememektedir. Daha ziyade anlam çatışmasında hukuk uy-
                        gulayıcılarının belirlemesi için argümanlar sunan, bağlam sağlayıcıları
                        olarak  işlev  görürler.  Bununla  birlikte  bazı  bağlamlar  yalnızca  olası
                        anlamı aşamalı olarak daraltmakla kalmaz, aksine sıklıkla önceki içe-
                        riklere kıyasla tekrardan genişlemesini sağlayabilirler: Örneğin siste-
                        matik, anlam çeşitliliklerini ilk dilbilgisel erişime kıyasen arttırabilir
                        bile; çünkü kanunun dilsel kullanımı günlük dilde ve sözlük kayıtla-
                        rında çoğunlukla yer almaz. Ya da tarihsel bir bakış günümüz okuyu-
                        cularının  doğrudan  düşünmedikleri  alternatif  anlamları  günümüze
                        taşıyabilir. Ama özellikle öncesinde geniş olan lafzın belirli bir bağ-
                        lam (örn. sistematik) ile mantıken sınırlandırılabilmesi, ancak sonra-
                        sında daha farklı bir bağlamın (örn. tarihsel) bu sınırlamaya karşı çık-
                        ması  halinde,  anlam  artışları  düşünülebilir.  Kanun  uygulayıcısının,
                        bağlamsallaştırma yoluyla anlam artışı veya azaltılmasını isteyip iste-
                        mediği ise onun aksi bir anlamlandırma ile nasıl başa çıkmak istediği-
                        ne  bağlıdır:  Eğer  çürütmek  istiyorsa,  anlamı  daraltarak  hariç  kılma
                        yoluna gidecek, buna karşın kendi argümantasyonuyla bütünleştirmek
                        istiyorsa da, sınırlarını sadece anlamı genişleterek “bulanıklaştırmak”,
                        yani anlam alanını en azından “kenarlarından”, kendi anlamlandırma
                        biçimi de içerisinde kalacak şekilde, genişletmek faydalı olacaktır.





                        359   Bu konu hakkında detaylı inceleme için ayrıca yukarıda bkz. s. 142 vd. yapıl-
                            mıştır.

                                                                                        491
   488   489   490   491   492   493   494   495   496   497   498