Page 488 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 488
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
cemede bırakma amacı dışında, geri kalan ret sebepleri başvuruda
bulunan kişinin mahkemenin vaka değerlendirmesine yönelik (Tat-
sachenwürdigung) itirazlarında atıfta bulunulan ve bu şekilde söz ko-
nusu itirazların a priori olarak entegre edilebilmesini veya çürütüle-
bilmesini mümkün kılan sebepler olarak tanımlanabilir.
5. Sonuç: İlgi Düzeyindeki Argümanlar ve İtirazlar
Gerekçelendirmeye ilişkin bazı şekli kanun niteliğindeki önemli
normların yukarıdaki analizi, ihtisas mahkemelerindeki yargılama
usulü kurallarının çoğu kez kararların gerekçelendirilmesine yönelik
yükümlülüğü pozitif olarak belirlediğini göstermiştir. Bununla birlik-
te, bu hükümler, gerekçenin gerekli içeriği ve dolayısıyla biçimsel
varlığının ötesine geçen maddi koşullara ilişkin hiçbir şey söylemez.
Hukuk pratiği bu konuda direktifler geliştirdiği sürece, taraflarca öne
sürülen argümanlara ve itirazlara dayanarak semantik bir ilgi boyu-
tundan daha pragmatik bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Nihayetinde,
yüksek mahkeme içtihatlarının direktifleri, “ileri sürülen argümanla-
rın” bir alt sonucu olarak kabul edilebilir. Çünkü bunlar, pratikte ku-
rumsal ağırlık arz eden belirli bir yorumun doğru veya yanlış olduğu-
nu gösteren nedenlerin kaynağını oluştururlar. Pragmatizmin bu anla-
mı, gerekçelendirme yükümlülüğünün istisnaları (özellikle feragat
edilmesi durumunda veya belirli hususlarda itiraz olmadığı sürece),
hatalı ve eksik gerekçenin sonuçları (özellikle bir durumun ele alın-
ması öne sürülen koşullara dayalı olarak “zorunlu” ise mevcut olabi-
352 Bu düzenleme, çıkış noktası olarak boykota karşı usulün korunmasına yönelik
getirilmiş özel bir hüküm niteliğindedir; ancak yüksek mahkemenin içtihatla-
rıyla (ve § 244 III No. 2 StPO anlamında sisteme uygun olarak) tahdidi (restrik-
tiv) bir şekilde yorumlanır. Bu bağlamda mahkemenin görüşüne göre düzenle-
me, talep edilen delillerin toplanmasının yalnızca muhakemeyi sürüncemede bı-
rakması amacına hizmet etmesi durumunda, yani hiçbir surette gerçeklerin
açıklığa kavuşturulmasına katkıda bulunamaması halinde uygulama bulur. Bkz.
Kleinknecht/Meyer-Goßner, Strafprozessordnung, § 244 para. 68. Bu husus,
başvuranın itirazının ilgisiz olduğu gerekçesiyle reddine yakındır.
486