Page 501 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 501

Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler

                        II  GG’deki  “anayasal  düzen”  kavramlarının  yorumlanmasıdır.  Öncelikle,
                        farklı  hükümlerde  yer  alan  aynı  kelimenin,  anlamlarının  da  aynı  olduğuna
                        dair belli bir karine (Vermutung) mevcuttur. Ancak bu karine somut argü-
                        manlarla (Sachargument) çürütülebilir. Burada anayasa hukuku literatüründe
                        sıkça “işleve bağlı yorumlamadan” (funktionsdifferente Auslegung) söz edi-
                        lir, çünkü (olaya ilişkin) argümanlar genellikle normun işlevinde yatmakta-
                        dır.

                            (3)  Sistematik  (veya  başka  bir  bağlam  sebebiyle),  ek  bir  anlam
                        genişlemesi,  genellikle  geniş  lafzi  yorum  karşısında  söz  konusu  ol-
                        maz, ancak zaten diğer bağlamlar tarafından (görünüşte) daralmış bir
                        yorum biçimi karşısında gündeme gelebilir. İlk bakışta bazı hususlar
                        anlam daralmasını işaret etse de sistematik, farklı bir anlayışın daha
                        ikna edici olduğunu gösterebilir. Bu örneğin, başka bir hükümle yapı-
                        lan kıyasın, belirli, dar bir yorumla hariç tutulan bir olayın, yine de
                        kanunun  kapsamına  girmesi  gerektiğini  ortaya  koyması  durumunda
                        söz konusudur.
                            Böylece örneğin 1998 yılında yeniden düzenlenen § 250 I Nr. 1b StGB
                        lafzen  “fail  veya  soyguna  katılanın,  başka  bir  kişinin  şiddete  veya  şiddet
                        tehdidine karşı direnişini önlemek veya aşmak için bir araç veya eşya taşı-
                        ması durumunda” nitelikli yağma suçunun varlığından bahseder. Bu hüküm-
                        den, aracın objektif olarak tehlikeli olmasının gerekmediği, objektif olarak
                        görünüşte zararsız bir silahın da tehdit için yeterli olabileceği sonucuna varı-
                        labilir. Ancak yüksek ceza sınırlarının yanı sıra suçun unsurlarına da bakıl-
                        dığında, tehdit unsurunun zaten § 249 StGB’de düzenlenen basit yağma su-
                        çunda dikkate alındığı ve hükmün amacına da uygun olarak sadece  nesnel
                        olarak  tehlikeli  eşyaların  nitelikli  suçun  unsurlarını  karşıladığı  görülebilir.
                        Suç  unsurları  içerisindeki  sistematiğe  bakıldığında  ise  §  250  I  Nr.  1a
                        StGB’nin  tüm  “silahları  veya  diğer  tehlikeli  araçları”  kapsadığı  anlaşılır.
                        Burada  “diğer  tehlikeli  araçlara”  “silahların”  yanında  bağımsız  bir  anlam
                        yüklenecekse, Nr. 1a nesnel olarak tehlikeli tüm eşyaları kapsamalıdır. Fakat






                                                                                        499
   496   497   498   499   500   501   502   503   504   505   506