Page 502 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 502
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
bu durumda “diğer araçlar” ile (sadece bu olmasa bile!) nesnel olarak tehli-
376
keli olmayan eşyalar kastedilmiş olmalıdır.
c) Tarihi ve Genetik Yorum:
Önceki Düzenlemelerin Bağlamı ve Yasama Tarihi
(1) Tarihsel ve genetik yorumlama geçmiş metinlerin bağlamlarını
çözümler: Tarihsel yorumlama önceki hukuk normlarına, genetik yo-
rumlama ise yasama materyallerine (Gesetzesmaterialien) ilişkindir.
Bunun ardında ise kanun koyucunun çalışmaları sırasında bir taraftan
önceki düzenlemelere (Vorläuferregelung) – ister o düzenlemelerden
yola çıksın, ister bilinçli olarak yeni yollar deniyor olsun – yönelmiş
olması ve bunu da sıklıkla yasama materyallerinde ifade edecek olma-
377
sı düşüncesi yatar. Doğrudan öncül düzenlemelerin olmadığı yerde
– örneğin son yıllarda bilgi teknolojisindeki yeni gelişmelere ilişkin
mevzuatta – yasama süreci sırasında kanuni düzenleme gerekliliğinin
ve bununla ulaşılmak istenen hedefin açıklığa kavuşturulmasına ve
bunların tartışılmasına daha çok ihtiyaç olacaktır. Kuşkusuz bu bağ-
lamda da zorluklar (yani argümantasyon teorisine göre: olası itirazlar
için düşünce geçitleri (Einfallstor)) mevcuttur: Örneğin “kanun ko-
378
376 Görünüşte silah problemine dair dn. 370’in yanında aynı zamanda 6. StrRG’ye
göre görünüşte silah probleminin durumuna ilişkin ayrıca bkz. Kudlich, in: JR
1998, 357 vd. Bu yorum aynı zamanda genetik-tarihsel bağlamlar ile de destek-
lenmektedir. Çünkü kanun koyucu görünüşte silahların dâhil edilmesini açıkça
onaylamakta ve bunun yanında § 250 StGB’nin eski versiyonunda var olan ve
esasında tartışmalı olan içtihatla bağ kurmaktadır.
377 Eski bir düzenlemenin yorumlanmadan alınması da bir anlama sahip olabilir ve
kanun koyucunun bilinen bir pratiğin farkında olduğu ve bunu değiştirmeye ge-
rek görmediği anlamını taşıyabilir. Bu, bu zamana kadar var olan pratiğin daha
fazla yorumlanması için bir argüman olabilir. Fakat sonraki hâkimin yorumu-
nun yasama sürecinde değişiklik için bir sebep olarak görülmediği, buna kanun
etkisi atfedilmeyen Alman sisteminde, yani kodifiye edilmiş hukukta böyle bir
iktibas, Anglo-Amerikan hukuk sistemindeki gibi zorunlu görülmez.
378 Konuya ilişkin sübjektif teoriyle ilgili ayrıntılı açıklamamız için ayrıca bkz.
yukarıda s. 44 vd.
500