Page 49 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 49

Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru

                        eylem,  satranç  oyunuyla  ilişkilendirilen  hesaplama  kavramının  bize
                                                                34
                        düşündürdüğünden çok daha karmaşıktır.  Satranç söz konusu oldu-
                        ğunda, tüm uygulama durumlarını (tüm mümkün hamlelerin) eksiksiz
                        bir tanım anlamında tasvir etmek de düşünülebilir, ancak doğal bir dil
                        (natürliche Sprache) için böyle bir yaklaşım en başından başarısızlığa
                                          35
                        mahkûm olacaktır.  Bu bakımdan, dil kuralları, tek tek ifadelerin an-
                        lamını tümdengelimle ortaya koymak bakımından satranç kurallarıyla
                        kıyaslanabilir bir ihtimal hesabı (Kalkül) oluşturmaz. Dil, kişinin yal-
                        nızca sosyal alanda uyguladığı bir kurallar yığını değildir; aksine dilin
                        kendisi, kuralların dil pratiği yoluyla değiştirildiği sosyal bir kurum-
                        dur. Radbruch da birkaç satır sonra, dilden “sonsuz bir anlam bağla-
                           36
                        mı”  olarak bahsederek satranç oyunu karşılaştırmasını geçersiz kıl-
                        masıyla bu zorlukları seziyor görünmektedir. Ancak dilin sonsuz gön-
                        dergesel bağlamına yapılan bu vurgu ile Radbruch tarafından vurgula-
                        nan  objektif  yorum  teorisinin  ortaya  koyduğu,  yorumcuların  “akla
                        gelebilecek  her  hukuki  durum  için  kanundan  tartışmasız  bir  hüküm
                                                              37
                        çıkarabilme amacı da aşılmış olacaktır” .
                            Bu nedenle Radbruch, sonsuz anlam bağlamını satrancın istikrarlı
                        düzenine geri getiren ek bir önerme (Prämisse) ortaya koymak zorun-
                        dadır. Bu noktada, her öznel ruhun yalnızca bir parçası ve uzvu oldu-
                        ğu nesnel ruh (Geist) ortaya çıkar. Bu olgudan esinlenerek, hukukun
                                                                             38
                        nesnel anlamı “hukuk idesini gerçekleştirme girişimi”  olarak kavra-
                        nabilir.  Böylece,  anlamın  sonsuz  bağlamının  sorguladığı  şey,  yani



                        34    Ludwig Wittgenstein, mantık dillerinden farklı olarak günlük dil kural sistemle-
                            rinin açıkça tanımlanamayacağı gerçeğinden hareketle aile benzerliği kavramını
                            ortaya atmıştır. Bkz. Wittgenstein, Philosophische Untersuchungen, 1971, §§ 65
                            vd.
                        35    Ayrıca bkz. Waismann, Verifizierbarkeit, in: Bubner (ed.), Sprache und Analy-
                            sis – Texte zur englischen Philosophie der Gegenwart, 1968, s. 154 vd., 160.
                        36    Radbruch, Rechtsphilosophie, 1973, s. 213.
                        37    A.g.e., s. 207.
                        38    A.g.e., s. 214.

                                                                                         47
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54