Page 466 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 466

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        rın farklı şekilde ele alınması, yalnızca ölçülülük ilkesinin gerekçelen-
                        dirme  yükümlülüğünün  diğer  yararlarla  (Interessen)  yarışması  duru-
                        munda kendi içinde zorunlu olan veya en azından arzu edilen gerekçe
                        için  de  önemli  olduğu  bakış  açısıyla  haklı  çıkarılabilir. 297   Böyle  bir
                        yarar örneğin burada önemsiz davalarda yargının yükünün hafifletil-
                        mesi şeklinde görünebilir. 298  Başka deyişle: Düşük yoğunlukta müda-
                        hale  halinde  gerekçelendirme  yükümlülüğünün  sınırlandırılması,  ge-
                        rekçenin “özünden”  türetilen veya bu hususta çıkarım (Rückschluss)
                        yapılmasına  izin  veren  bir  prensip  doğurmaz.  Daha  ziyade  gerekçe-
                        den, usul ekonomisi yararına vazgeçilir.

                            c)  Farklı Görüşlerin Bulunmaması Halinde
                                Gerekçelendirme Yükümlülüğüne İlişkin Sınırlamalar

                            Öncelikle, – § 173 VwGO uyarınca ama kısmen de idari usulde
                        uygulanan 299  – tasarruf ilkesi ile şekillenen hukuk davalarında, “farklı
                        görüşlerin  bulunmaması”  şeklinde  tanımlanabilecek  durumlarda  (her
                        halükârda bunları uygulanmasına yönelik isteğin bulunmaması halin-
                        de) gerekçelendirme yükümlülüğüne ilişkin sınırlamalar mevcuttur. 300



                        297   Ayrıca bkz. yukarıdaki s. 440 vd.
                        298   Ayrıca bkz. Thomas/Putzo, Zivilprozessordnung, § 495a para. 3: “Vermeidung
                            von Schreibarbeit und Aktenumlauf”.
                        299   Ayrıca  aşağıda  sözü  edilen  ZPO  hükümlerinin  uygulanmasına  ilişkin  genel
                            bakış için bkz. Kopp/Schenke, Verwaltungsgerichtsordnung, § 173 para. 4, 5.
                        300   StPO,  ceza  muhakemesinde  tasarruf  ilkesinin  pek  bir  önem  ifade  etmemesi
                            nedeniyle benzer hükümler içermemektedir. Bununla birlikte, uygulamada, fii-
                            len “belirlenmiş” somut olaylarda, gerekçelendirme yükümlülüğü veya re’sen
                            araştırma  ilkesi  (Amtsermittllungspflicht)  konusunda  da  sınırlamalar  vardır
                            (bkz. “hakikat uğruna mücadelede” aydınlatma yükümlülüğü ile ilgili bkz. aşa-
                            ğıda s. 353 vd. “hukuk uğruna mücadelede” nedenler ile gerekçelendirme yü-
                            kümlülüğü arasındaki yapısal paralellikler hakkında): Cezai kovuşturmalar söz-
                            de  anlaşmalar  sonucunda  sona  erdirildiği  sürece,  en  azından  pratikte,  maddi
                            gerçeğin  ortaya  çıkarılması  (Wahrheitsermittlung)  veya  gerekçelendirilmesi
                            konusunda önemsiz talepler ortaya konmaktadır; bu nedenle, örneğin, bir sanı-
                            ğın itirafına uzun süre kanıt gösterilmeden bile inanılmaktadır.

                        464
   461   462   463   464   465   466   467   468   469   470   471