Page 458 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 458

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        özellikle  kaybeden  tarafça  dile  getirilenlerin  –  ele  alınmasına  özel
                        önem atfedilmektedir. Bunlar – elbette farklı şekillerde belirli süreç-
                        lerle bağlı olarak – dikkate alınmalı veya reddedilebilmeliler ve böyle-
                        likle bir hususun ne zaman “belirleyici”, “önemli” olduğu sorusu nok-
                        tasında ilgi derecesinin önemli bir kısmını oluştururlar.

                            2.  Gerekçelendirme Yükümlülüğünün Yasal Sınırlamaları

                            Kanın  koyucunun  (yargısal)  gerekçelendirmeye  yüklediği  işlev,
                        elbette  yalnızca  gerekçelendirme  yükümlülüğünün  emredildiği  hü-
                        kümlerde değil, aynı zamanda gerekçelendirme yükümlülüğünün as-
                        kıya alındığı durumlarda da önemlidir. 278  Bir gerekçe – yukarıda belir-
                        tildiği üzere – sadece anayasal değil aynı zamanda ilkesel olarak em-
                        redici bir nitelik arz ediyorsa, şu tespitler yapılabilir: Zaten anayasal
                        dayanağı olan bir yükümlülüğün şekli kanun ile düzenlenmesi kanun
                        koyucunun 279   anlaşılması  hususunda  bu  yükümlülükten  kurtulmaya
                        ilişkin bir düzenleme kadar anlam ifade etmez. 280


                        278   Ayrıca bkz. Lücke, Begründungszwang und Verfassung, s. 125 vd.
                        279   Bu, her halükârda, s. 445 vd. belirtildiği üzere, genel anlamda fakat özel olarak
                            belirtilmemiş  gerekçelendirme  yükümlülüğü  için  geçerlidir.  Bu  bölümün  so-
                            nunda  ele  alınan  belirli  usuli  durumlarda  gerekçeleri  belirtmek  için  özellikle
                            vurgulanmış veya maddi olarak tanımlanmış gerekçelendirme gereklilikleri için
                            durum farklı olabilir (bkz. s. 472 vd.), çünkü bu durumlarda özel düzenleyici
                            içerikler nedeniyle, gerekçelendirme gerekliliklerine ilişkin genel ifadeler kabul
                            görmez, ancak diğer yandan genel gereksinimler için bir “mihenk taşı” işlevi
                            görür.
                        280   Bu  bağlamda,  aşağıda  yalnızca  kanun  metninde  karar  gerekçesinin  (veya  bir
                            kısmının) vazgeçilebilir olduğu durumlar incelenecektir. Açık hükümlerin bu-
                            lunmaması halinde, gerekçenin gerekli olup olmadığının kesin olarak tartışıldı-
                            ğı durumlar (Örneğin, tutuklama) veya geçici ihtiyati tedbir (einstweilige Ver-
                            fügung)  kararlarının  gerekçelerinin  belirtilmesi  gerektiği  konusundaki  anlaş-
                            mazlık  üzerine  ayrıca  bkz.,  §  938  ZPO,  Die  Kontroverse  zwischen  Nägele,
                            Muss der einen Arrest oder eine einstweilige Verfügung anordnende Beschluss
                            begründet  werden?,  in:  NJW  1993,  s.  1045  vd.,    Herr,  Keine  Begrün-
                            dungspflicht für Arrest oder einstweilige Verfügung anordnende Beschlüsse, in:
                            NJW 1993, 2287 vd. ve Lippold, yeniden: Begründungspflicht für Arrest oder
                            einstweilige Verfügung anordnende Beschlüsse, in: NJW 1994, 1110.

                        456
   453   454   455   456   457   458   459   460   461   462   463