Page 445 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 445
Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler
mevcuttur. Bahsedilen üç husus, gerekçelendirme yükümlülüğünün
var olup olmadığı veya işlevsellik ve etkinlik yönleri şeklinde alt un-
surlar olarak kabul edilip edilemeyeceği sorusuyla ilgili görünmekte-
dir: Açıklanan nedenler mevcutsa zor, külfetli ve son derece tartışmalı
bir gerekçenin daha doğru şekilde gerekçelendirilmesi için ileri sürü-
len esasları eksik olan gerekçe üzerinde kullanmak anlamsız olacaktır.
Gerekçe içeriğinin açıklığı, müdahalenin niteliğinin eksikliği ve fera-
gatın olgusal yönleri ile gerekçe gereklilikleri arasında daha sağlam
bir bağlantı, somut olayda etkinlik noktasında daha doğru yargıya (Ef-
fizienzurteil) varabilmek için gereklidir.
3. Ara Sonuç
Anayasa’nın metodoloji ile ilgili hükümlerine ilişkin ara sonuç
olarak, aşağıdaki hususlar ifade edilebilir:
Gerekçelendirme yükümlülüğünün varlığı şu noktalara dayandırı-
labilir:
- Md. 3 I GG’de düzenlenen (yöntem eşitliğine ilişkin temel
hak) temel hak garantisinden ve md. 19 IV GG’den (ihtisas mahkeme-
lerine ilişkin kanun yolu kapsamında etkin bir hukuk yolunun açık
olmasına dair) ve usulün temel hakları güvence altına alması esasın-
dan türetilebilir;
- Md. 97 I GG kapsamında yargı yetkisini belirleyen normdan,
ilgili norm kapsamında hâkimlerin kanunlarla bağlı olduğunun sap-
tanması ile;
- (Genel) kanuna bağlılığın devlet hedeflerine yönelik belirleme-
lerinden, (işlevsel) kuvvetler ayrılığından ve “hukuk devleti metodolo-
jisine” dair gereksinimi ve usule ilişkin boyutu ifade eden hukuk dev-
leti ilkesinden oluşur.
Bununla birlikte, gerekçelendirmeye yönelik bu yükümlülükler
mutlak olarak geçerli değildir, – özellikle çatışma barındıran anayasa
hukuku kapsamında – sınırlandırılabilir. Özellikle, etkinliğe ilişkin
443