Page 441 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 441

Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler

                        larak ‘açıklandıysa’, muhataba ‘aniden’ etki etmesinin karşısında daha
                        kolay katlanılacaktır”. 237

                            Her  ne  kadar  gerekçelendirme  yükümlülüğünün  düzenlenmesi
                        noktasında ölçülülük ilkesine dayanılması, gerekli esnekliği mümkün
                        kılsa  ve  Brink  aynı  zamanda  gerekçelendirme  yükümlülüğünün 238
                        anayasal  sınırlarını  dogmatik  açıdan  titizlikle  dikkate  alsa  da 239 ,
                        Brink’in bu meseledeki çıkış noktası ikna edici değildir. Öncelikle bu
                        Brink’in  çok  sayıda  anayasal  hüküm  ve  ilkeyi  gerekçelendirme  yü-
                        kümlülüğünün  kökeni  olarak  incelediği  ancak  ölçülülük  ilkesinden
                        başka hepsini reddettiği önermeleri bağlamında geçerlidir (bu noktada
                        yukarıda defalarca belirtilen gerekçe yükümlülüğü arzu edilse de zo-
                        runlu olarak uygulanmaz tezi gündeme gelir). Bununla birlikte ölçülü-
                        lük ilkesi, anayasada korunan yarışan pozisyonları dengelemeye hiz-
                        met ettiğinden, bunun dışında anayasal bir “öz değere” de sahip olma-
                        dığından,  gerekçenin  ölçülülük  denetimi  (Verhältnismäßigkeitsprü-
                        fung) kapsamında dikkate alınması anlaşılır değildir. Başka bir deyiş-
                        le:  Gerekçe,  anayasada  güvence  altına  alınmış  bir  amaca  hizmet  et-
                        mezse  gerekçesiz  karar,  anayasal-normatif  değerlendirme  sonucunda
                        gerekçeli  karardan  daha  aleyhe  bir  karar  şeklinde  sınıflandırılamaz.
                        Öte yandan, – burada olduğu gibi – diğer anayasal ilkelerden gerekçe-
                        lendirme  yükümlülüğü  türetildiği  ölçüde,  ölçülülük  ilkesi  üzerinde
                        ayrıca durmaya gerek yoktur: Diğer açılardan da bu ilke, anayasa hu-
                        kuku bakımından yeni anayasal pozisyonların oluşumuna değil, çeşitli
                        farklı pozisyonların dengelenmesine hizmet eder.
                            Bu nedenle ölçülülük ilkesinin, gerekçelendirme zorunluluğunun
                        meşrulaştırılması bakımından ayrı bir önemi yoktur. Tabii ki gerekçe-
                        ye  dair  gereklilikler,  diğer  hükümlerden  türetilen  gerekçelendirme


                        237   Brink, Über die richterliche Entscheidungsbegründung, 1999, s. 74.
                        238   Ayrıca bunu müteakip bkz. s. 440.
                        239   Brink, Über die richterliche Entscheidungsbegründung, 1999, s. 76 vd.


                                                                                        439
   436   437   438   439   440   441   442   443   444   445   446