Page 436 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 436
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
rektiğine dair düşünceyi içerir. 219 Böyle bir açıklama yükümlülüğü
daha sonra yargı kararları açısından gerekçelendirme yükümlülüğü
olarak düşünülebilir. 220 Ama demokrasi ilkesinin bu vurgusu ile, ge-
rekçelendirme yükümlülüğünün sadece bireye karşı değil, δήμος, yani
halka karşı da sağlanması gerektiği ve aynı zamanda sonuç olarak,
gerekçelendirmenin halka açık bir şekilde yapılması gerektiği gösteri-
lir. Ancak bu uygulanabilir bir şey değildir. 221
Ama her şeyden önce, hukuk uygulayıcılarından (yani yürütme ve
yargı organından) nihayetinde demokratik anlamda meşru kanun ko-
yucu tarafından çıkarılan yasaların ötesine geçen bir “onay” talep edi-
lemez. Bu, prensip olarak, δήμος’a yönelik de geçerlidir. Çünkü md.
20 I GG’de düzenlenen demokrasi ilkesi, seçilmiş parlamentolar aracı-
lığıyla kabul edilen kanunun içeriğine dolaylı biçimde etki etmek sek-
linde tezahür eden dolaylı demokrasi olarak gerçekleşir. Bu nedenle,
doğrudan meşrulaştırma ve dolayısıyla gerekçelendirme yükümlülüğü,
yukarıda tartışılan kanuna bağlılık ilkesinin ötesine geçmez, böylece
gerekçelendirme yükümlülüğü sorunu için demokrasi ilkesinin ayrıca
bir anlam ifade etmediği görülür. 222
Bunu aynı zamanda aşağıdaki düşünce deneyi de doğrular: Kanunların
küçük bir soylular sınıfı veya monark tarafından çıkarılacağı, ancak daha
sonra bağımsız hâkimler tarafından uygulanacağı seklindeki değiştirilmiş bir
oligarşi ya da monarşi ile seklindeki yönetim biçiminde, mahkemelerin yö-
219 Ayrıca bkz. Raisch, Juristische Methoden: vom antiken Rom bis zur Ge-
genwart, 1995, s. 135.
220 Ayrıca buna ilişkin Lücke, Begründungszwang und Verfassung, s. 95 vd.
221 Lücke bu sorunu kabul eder ve bu sonucun “içtihat hukuku ve literatür tarafın-
dan hiç veya kısmen paylaşılmamasının” temel nedeni olarak görür. Lücke, bir
çözüm olarak, bireyin anayasal olarak korunan mahremiyeti sebebiyle “halka”
karşı gerekçelendirme yükümlülüğünün sınırlandırılmasını önermektedir. Bkz.
Lücke, Begründungszwang und Verfassung, s. 100 vd.
222 Aynı şekilde Brink, Über die richterliche Entscheidungsbegründung, 1999, s.
64 vd.
434