Page 413 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 413

Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler

                        kararın klasik anlamda gerekçelendirilmesinde değil, karar alma süre-
                        cinin buna karşılık gelen belgelendirme çalışmasında sağlanmalıdır. 140

                            (c) Kanuna bağlılık ilkesinden hareketle gerekçelendirme yüküm-
                        lülüğünün varlığını kabul eden yukarıdaki yaklaşımlar onaylanmalıdır.
                        “Normun  uygulandığının”  ispatı  ancak  kararın  gerekçesi  aracılığıyla
                        sağlanabilir.  Dayanak  gösterilen  normlar,  olayda  uygulanan  (yasal)
                        düzenlemelerdeki  basit  listeden  okunabilirse 141   “bunların  uygulanıp
                        uygulanmadıkları”  ve  “nasıl”  uygulandıkları  hususu  yalnızca  karar
                        gerekçelerinden  anlaşılabilir.  Her  ne  kadar  yukarıda  md.  3 I  GG  ile
                        bağlantılı olarak, yargıya yönelik eşitliğin sağlanması için öngörülen
                        gereklilikler  öncelikle  “yöntemlerin  eşitliğine  ilişkin  temel  hakka”
                        yansıtılmışsa  da, 142   kanuna  bağlılık  ilkesi,  yalnızca  yasaların  uygu-
                        lanmasını değil, aynı zamanda (daha ayrıntılı biçimde) “doğru” uygu-
                        lanmalarını gerektirir. 143
                            Bunun  ciddiye  alınması  durumunda  ve  hükmün  uygulanmasının
                        dolayısıyla uygulamada hâkimin kanunla bağlı olmasının yalnızca katı
                        bir tümdengelime-kıyasa dayalı akıl yürütme olarak tanımlanamaması
                        gerçeği karşısında, Brink’in anayasal gerekçelendirme yükümlülüğü-
                        nün kökeni olarak kanuna bağlılık ilkesine karşı ileri sürdüğü itiraz,
                        ikna etme gücünü kaybeder:  Brink, bilhassa “günümüz metodolojik
                        anlayışına göre (...) kanuna bağlılık ilkesinin ancak “kararların, kanu-


                        140   Ayrıca  bkz.  Lücke,  Begründungszwang  und  Verfassung,  s.  45,  ayrıca  dn.  11
                            karşıt  görüşe  (dışarıya  yönelik  gerekçelendirme  yükümlülüğüne)  atıfta  bulu-
                            nulmuştur. Lücke kanuna bağlılığa, dışa dönük bir gerekçelendirme yükümlü-
                            lüğü için de bir anlam atfetmektedir, bu yükümlülüğün sadece bir “nobile offi-
                            cium (saklı nesafet ilkesi)” değil, gerçek bir yükümlülük olduğu açıktır. Bkz.
                            a.g.e. s. 46.
                        141   Böyle  bir  listeyi,  gerekçelendirme  sorularına  ilişkin  ayrıntılı  düzenlemeler
                            içeren StPO, § 267 III 1 öngörmektedir.
                        142   Ayrıca bkz. yukarıda s. 394 vd.
                        143   Ayrıca  bkz.  Kanuna  bağlılığın  belirli  bir  argümantasyon  kültürü  bağlamında
                            göreli  bir  makullükte  ölçülebilir  olması  gerektiği  fikri  üzerine,  Christensen,
                            Was heißt Gesetzbindung?.

                                                                                        411
   408   409   410   411   412   413   414   415   416   417   418