Page 409 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 409

Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler

                        lanmıştır: Md. 19 IV GG uyarınca etkin hukuki koruma gerekliliği –
                        en  azından  kesin  hüküm  niteliğinde  olmayan  kararlar  bakımından  –
                        gerekçelendirme  yükümlülüğü  oluşturabilmiştir.  Her  halükârda,  md.
                        103 I GG uyarınca hukuki dinlenilme hakkı ileri sürülen gerekçenin
                        içerik bakımından değerlendirilmesine ve bu hususun belgelenmesine
                        yönelik bir yükümlülük doğurmuştur.

                            (2)  Gerekçelendirme Yükümlülüğünün Md. 97 I GG’de
                                Düzenlenen Yargı Bağımsızlığı İlkesinden Türetilmesi

                            Gerekçelendirme yükümlülüğü sorununa ilişkin şimdiye kadar hiç
                        değinilmemiş en önemli hüküm esasen hâkimlerin konumunu düzen-
                        leyen  md.  97  I  GG’de  yer  alan  düzenlemedir.  Buna  göre,  hâkimler
                        “bağımsızdır  ve  sadece  kanuna  tabidir”.  Kanuna  tabiiyet  açısından
                        olası önemi açık olmakla birlikte (aşağıda C’ye bkz.), hâkimin bağım-
                        sızlığı ile kararın gerekçesi arasında bir ilişki kurmak da kolay değil-
                        dir.  Bağımsızlık,  geniş  anlamda  hesap  verme  yükümlülüğüne  karşı
                        bile kullanılabilir. Bununla birlikte, gerekçelendirme yükümlülüğünün
                        temeli burada da kısmen görülmektedir:

                            Md. 97 I GG’e göre yargı bağımsızlığı, nesnel bağımsızlık (sach-
                        liche  Unabhängigkeit)  anlamında  anlaşılırken,  kişisel  bağımsızlık
                        (persönliche Unabhängigkeit) ilgili maddenin ikinci fıkrasında düzen-
                        lenmiştir.  Nesnel  bağımsızlık  yürütme  karşısında  (örneğin,  bireysel
                        talimatlar veremez) 127 , aynı zamanda yargının diğer (örneğin yüksek
                        mercilerin) bölümlerine karşı, keza yasama organına ve özel kişilere
                        karşı da geçerlidir. Brüggemann’a göre, hâkimin bağımsızlığı ilkesin-
                        den  hareketle  hâkim, kararların  kabul  edilemez bir bağımlılık ilişki-
                        sinden kaynaklanmadığını ve kişisel egemenliğinin bir ifadesi olmadı-
                        ğını  –  tam  bağımsızlık  nedeniyle  söz  konusu  tehlike  oluşabilir  –  ve



                        127   Ayrıca bkz. Jarass/Pieroth-Pieroth, md. 97 para. 3. Yargı bağımsızlığı üzerine
                            monografik eser, en son Baer, Unabhängigkeit der Richter in der BRD und der
                            DDR, 1999.

                                                                                        407
   404   405   406   407   408   409   410   411   412   413   414