Page 407 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 407
Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler
şekilde düzenlenmiş olmasını gerektirdiğini vurgular. 122 Bu, en azın-
dan bu tür kararlar için kanun yolunun yasadan kaynaklı kapatılmadığı
durumlarda, gerekçelendirme yükümlülüğünün md. 19 IV GG’ye da-
yandırılmasını sağlar.
Brink, haklı olarak, gerekçelendirme yükümlülüğünün yalnızca belirli
123
karar türleri açısından geçerli olmasını yeterli görmez. Bununla birlikte,
md. 19 IV GG gerekçelendirme yükümlülüğünün tam bir dayanağı değildir.
Çünkü ilgili madde, davada başarıya ulaşılıp ulaşılamayacağına dair öngörü-
nün tahmin edilebilir olması ve iptalin mümkün kılınması sebebiyle, diğer
temel haklardan türetilemeyecek ve gerekçenin oluşturulmasında önem arz
eden unsurlar da içerir. Buna ek olarak bu durumda, – gerekçelendirme yü-
kümlülüğünün inceleme merciinden bağımsız bir temeli olsa bile – kararın
gerekçelendirilmesi adına farklı derecelerdeki mercilerde farklı önem sevi-
yesindeki gereklilikler haklı görülebilir.
Öte yandan, md. 19 IV GG ile uyum içinde kurulan gerekçenin, kesin
hüküm niteliğindeki kararlar açısından da kabul edilmesi, sorunun tamamen
çözülmesini sağlar. Çünkü bu kararlara karşı md. 93 I Nr. 4a GG düzenleme-
si uyarınca bireysel başvuru yolu açıktır. Burada, anayasa hukukunun belirli
normlarının ihlal edilmiş olduğunu ileri sürebilmek için de karar gerekçesi
124
vazgeçilmez niteliktedir. Bununla birlikte, kesin hüküm niteliğindeki ka-
122 Ayrıca bkz. BVerfGE 41, 323, 325 vd.; 78, 88, 99; 96, 27 vd., özellikle. s. 39;
Dreier-Schulze-Fielitz, md. 19 f. IV para. 74.
123 Ayrıca bkz. Brink, Über die richterliche Entscheidungsbegründung, 1999, s. 68.
Bununla birlikte, a.g.e. s. 67’de, kanun koyucunun, kanun yolu düzenlemesi
aracılığıyla bile bu konudaki kararların sınıflandırılmasını etkileyebileceğine
yönelik eleştiri yanlıştır: Kanun koyucu en azından şekli bir kanunla, usuli dü-
zenlemede, belirli kararlar açısından bir gerekçeden vazgeçilebileceğini açıkla-
yabilir. Bu noktada en fazla geniş ölçekte böyle bir kısıtlamanın anayasal ola-
rak nasıl değerlendirileceği sorusu gündeme gelir. Ancak bu soru, özellikle ka-
nun yolunun kısaltılması suretiyle gerekçelendirme yükümlülüğünün dolaylı
olarak etkisizleştirilmesi ve özellikle md. 19 IV GG’nin yargı organı açısından
da uygulanması ihtimalinde ortaya çıkmaktadır.
124 Ayrıca bkz. Lücke, Begründungszwang und Verfassung, s. 53, 60.
405