Page 404 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 404

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        yandırmak istediğini bilmelidir; sürpriz bir kararın verilmesi söz ko-
                        nusuysa, ilgilinin bu hususta hâkim tarafından uyarılması gerekmekte-
                        dir. Bu uyarı, ilgili kişinin (gerekçede “dikkate alınmamış olmasına”
                        rağmen)  en  azından  gerekçeye  dâhil  edilmesi  gereken  bir  hususun
                        açıklanması için bir fırsattır. Bu nedenle, md. 103 I GG bir anlamda,
                        yargılamada ileri sürülen argümanların karara dâhil edilmesini sağla-
                        yan “menteşe” görevi görür. Tarafların ihtilaftaki bakış açıları gerek-
                        çeye  dâhil  edilirler  ve  yargılama,  rasyonellik  kazanır.  Böylece,  md.
                        103 I GG etkisiyle gerekçelendirmenin ilgi düzeyi – kesinlikle sadece
                        – semantik olmayıp aynı zamanda (her türlü) pragmatiktir.

                            Bu  bakımdan,  Lücke’nin  açıklamaları  da  yetersiz  kalmaktadır.  Zira
                        Lücke,  md.  103  I  GG’nin  açıklama  ve  dolayısıyla  gerekçelendirme  işlevi
                        olduğunu kabul etmez, çünkü ilgili normun yalnızca karar verilinceye kadar
                        etkili  olabilme  ihtimaline  odaklanır.  Oysaki  ilgili  normun  dikkate  alınıp
                        alınmadığının  değerlendirilmesi,  diğer  temel  hakların  ve  yargılamanın  so-
                                                                          118
                        nuçlandırılmasından sonra detaylı biçimde “gerçekleşir” . Bu da dava süre-
                        since ileri sürülen argümanların pragmatik açıdan değerlendirilmesi ile ge-
                        rekçeye ilişkin gereklilikler arasında bağlantı kuran md. 103 I GG’nin “men-
                        teşe işlevi” ile uyumlu değildir.
                            Bu nedenle, md. 103 I GG’nin gerekçe için özel bir yükümlülük
                        oluşturmadığı  görüşüne  dayanılırsa  (bu,  gerekçenin  yalnızca  mahke-
                        meye bir beyan ileri sürüldüğü müddetçe gerekli olduğuna dair yanlış
                        algıyı önleyebilir). Bu durum gerçek bir gerekçenin daha ayrıntılı su-
                        rette  şekillendirilmesinde  ilgili  kişiler  tarafından  öne  sürülen  bakış
                        açılarının,  bu  vesileyle  md.  103  I  GG’  e  itiraz  edildiğini  göstermek



                            arasındaki bağlantı, kararın kanun metninden semantik açıdan türetilebileceğini
                            garanti eden fikre dayanılmadığında, daha sıkı görünür. Bu nedenle hukuki din-
                            lenme ilkesinin olgularla sınırlandırılması kabul edilemez.
                        118   Ayrıca  bkz.  Lücke,  Begründungszwang  und  Verfassung,  s.  81.  Lücke  burada
                            md. 19 IV GG (bkz. aşağıda s. 404 vd.) ve md. 1 I GG’nin argümanlarını dik-
                            kate  almanın  “hukuki  tatmin  işlevine”  atıfta  bulunmaktadır  (bkz.  yukarıda  s.
                            389 vd.).

                        402
   399   400   401   402   403   404   405   406   407   408   409