Page 399 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 399
Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler
rın gerekçesi – karara esas teşkil eden normların aksine – soyut olarak
hiçbir yerden okunamadığından, gerekçelerin mahkeme tarafından
açıklanması büyük öneme sahiptir.
Bu nedenle, yöntem eşitliği temel hakkına dayanarak belirli ne-
denler halinde somut davada vazgeçilmez değilse, hukuk uygulayıcı-
sının karardaki payını açıklamak uygun görünmektedir. Bu nedenle,
md. 3 I GG gerekçelendirme yükümlülüğünün emredici nitelikte ol-
duğuna dair anayasal bir dayanak teşkil eder.
(3) Temel Hakların Yargılama Yoluyla Güvence Altına
Alınması Esasından Gerekçelendirme Yükümlülüğünün
Türetilmesi
Bir kararın verilmesinden önce kural olarak (adli veya idari) yar-
gılama gerçekleştiğinden, kararın gerekçelendirilmesinin gerekliliği,
“temel hakların yargılama yoluyla güvence altına alınması” ilkesine
dayandırılabilir. BVerfG, yerleşik içtihadında temel hakların maddi
güvencelerinden aynı zamanda (en azından asgari seviyede) yargıla-
maya ilişkin hakların da doğduğu neticesine varmaktadır. 102 BVerfG,
temel hakların yargılama yoluyla güvence altına alınması esasına, bel-
li durumlarda kararın gerekçesinin açıklanması gerekliliğini dâhil et-
miştir. 103
Bununla birlikte, bu kararlardan önce zaten, öğretide “temel hak-
ların yargılama yoluyla güvence altına alınması” esasının bir neticesi
olarak en azından “temel haklarla ilgili hukuki ve maddi olaya ilişkin
keyfi olduğunu vurgularsa, en azından norm metninden (görünürdeki) sapma-
nın gerekçelendirilmesi halinde, kararın muhtemelen kabul edilebilir olma ihti-
mali vardır.
102 Özellikle bkz. “Mühlheim-Kärlich-Beschluss” BVerfGE 53, 30, bilhassa s. 65
vd.; öncesinde ayrıca BVerfGE 37, 77, 132; 51, 150, 156; daha sonra BVerfGE
63, 215, 225 vd.; 65, 1, 58 vd.
103 Temel olarak BVerfGE 65, 76, 90 vd. sığınma hakkına ilişkin bir karar için
ayrıca bkz.: BVerfGE 71, 276, 293.
397