Page 394 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 394

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                                                                                          83
                            Bununla birlikte insan onurunun deyim yerindeyse “bozuk para”
                        haline  getirilip  getirilmediği  sorgulanabilir.  “Emir  kulu”  metaforu,
                        meseleyi aydınlatmaktan ziyade muğlaklaştırmaktadır: Gerekçesiz bir
                        talimatın her halükârda insan onurunun ihlaline yol açtığı iddia edil-
                        mez ve devletin mahkemeleri tarafından yapılan bu tür bir muamele-
                        nin, ordudaki üstün emrinden veya (kamu veya özel) bir iş ilişkisinde
                        amirin talimatından daha aşağılayıcı olacağı görüşü açıklanabilir de-
                             84
                        ğildir.  Ayrıca, md. 1 I GG’nin yalnızca az ya da çok “ciddi” ihlalleri
                                                     85
                        kapsadığı  kabul  edilmektedir.   Bununla  birlikte,  bir  kararın  külfet
                        yükleyici etkisi genellikle gerekçeden ziyade hüküm sonucundan çıka-
                        rıldığından gerekçenin yokluğu, insan onuruna yönelik “ağır bir ihlal”
                        olarak görülemez. Bu, ilgili kişiye – temel haklar kapsamında açıkça
                        güvence  altına  alınmış  olan  –  mahkeme  önünde  hukuki  dinlenilme
                                86
                                                                            87
                        hakkının  tanındığı durumlarda ziyadesiyle geçerlidir.
                            Bununla birlikte, her şeyden önce md. 1 I GG tartışmasız olarak
                        yalnızca gerçek kişiler için geçerlidir. Söz konusu madde ne özel hu-
                        kuk  ne  de  kamu  hukuku  kapsamındaki  tüzel  kişileri  kapsamaz.  Bu
                        nedenle, md. 1 I GG’den kaynaklanan gerekçelendirme yükümlülüğü,
                        birçok durumda etkisiz kalacaktır. Aslında şu şekilde bir ayrıma git-
                        mek  mümkün  görünmektedir;  gerçek  kişiler  söz  konusu  olduğunda,



                        83    Örneğin bkz. Jarass/Pieroth-Jarass, md. 1, para. 4.
                        84    Bununla birlikte, bu muamelenin “insan onuruyla ilgili” olduğu sezgisel olarak
                            algılandığı ölçüde bu husus, ancak başka nedenlerden dolayı, idari veya yargı-
                            sal bir  kararın “gerekçelendirilmesi gerektiği” beklentisine sahip olunmasıyla
                            açıklanabilir.  Bununla  birlikte,  “hissedilen”  gerekçelendirme  zorunluluğunun
                            temeli, insan onurundan ziyade aşağıda daha ayrıntılı olarak incelenecek diğer
                            ilkeler olacaktır.
                        85    Ayrıca bkz. Pieroth/Schlink, Grundrechte, para. 411.
                        86    Hukuki  dinlenme  hakkının  güvencesinden  gerekçelendirme  yükümlülüğünün
                            ne ölçüde türetilebileceği ile ilgili olarak bkz. aşağıda s. 397.
                        87    Benzer şekilde Brink, Über die richterliche Entscheidungsbegründung, 1999, s.
                            59; Dolzer, Zum Begründungsgebot im geltenden Verwaltungsrecht, in: DÖV
                            1985, 9, 12.

                        392
   389   390   391   392   393   394   395   396   397   398   399