Page 395 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 395

Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler

                        gerekçelendirme yükümlülüğünün (ayrıca) md. 1 I GG’den türetilebi-
                        leceği fakat tüzel kişiler söz konusu olduğunda ise, (sadece) diğer hü-
                                                                  88
                        kümlerden kaynaklanabileceği söylenebilir.  Bununla birlikte sadece
                        tamamlayıcı  bir  sonuca  varmak,  bununla  ilişkili  zorluklar  (yukarıya
                        bkz.)  dikkate alındığında yeterince ikna edici değildir; bu durum, yar-
                        gılama  usulünün  şeklen  ele  alınmasında  rol  oynayan  (aynı  zamanda
                        temel) hukuki statüler, özellikle md. 101 vd. GG’de düzenlenen yargı-
                        sal temel haklar gibi tüzel kişilere (kamu hukuku altında) tanınan hak-
                        lar bakımından daha da geçerlidir.

                            Bu nedenle, md. 1 I GG güvence altına aldığı insan onuru, gerek-
                        çelendirme yükümlülüğünün belirlenmesi ve gerekçeye ilişkin gerekli-
                        liklerinin tespit edilmesi açısından çok etkili değildir.

                            (2)  Gerekçelendirme Yükümlülüğünün Md. 3 I GG’de
                                Düzenlenen Keyfilik Yasağından Türetilmesi

                            Gerekçelendirme yükümlülüğünün bir başka dayanak noktası ola-
                        rak da md. 3 I GG tartışma konusu olmuştur. BVerfG, yeni tarihli bir
                        kararında (son inceleme merci olarak), bir mahkeme hükmünde “bir
                        hukuk  normunun  açık  ifadesinden  sapıldığı”  ve  “bunun  nedeninin,
                        taraflarca bilinen veya kolayca tanınabilen somut olayın özelliklerin-
                        den kaynaklanmadığı” gerekçesiyle md. 3 I GG’nin ihlal edildiği so-
                                         89
                        nucuna  varmıştır.   İlk  bakışta,  bu  bağlantı  şaşırtıcı  görünmektedir.
                        Genel eşitlik ilkesinden yeni bir şey türetildiğinde, gerekçelerin eksik
                        olması, genel olarak gerekçelendirmeden vazgeçildiği durumda haklı
                        görülebilir.  Bunun  ışığında,  gerekçenin  bulunmamasının  ne  ölçüde
                        “eşitlikle ilişkili” olabileceğini daha yakından incelemek gerekir:








                        88    Lücke, Begründungszwang und Verfassung, s. 77.
                        89    Ayrıca bkz. BVerfG NJW 1993, 975 vd.

                                                                                        393
   390   391   392   393   394   395   396   397   398   399   400