Page 377 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 377

Anayasal Direktiflerin Pratik Uygulamasına İlişkin Perspektifler

                            Bu aynı zamanda, aklın ve eylem becerisinin metodolojik kuralla-
                        ra ve ilkelere dayandırılması ve böylece bunları açıklama girişimi için
                        de geçerlidir. Bu tür kural ve ilkelerin, akılcı eylem kriterlerinden biri
                        olarak gözetilmesini tekrardan belirtmek yerine bunların konsantre ve
                        sistematik  bir  şekilde  ilerleyebilmeyi  sağladıkları  vurgulanmalıdır.
                        Genel kuralın ve somut olayın simetrik olmayışı nedeniyle – başarıya
                        giden yolu önceden bağlayıcı biçimde belirlemek için – hangi kuralla-
                        rın somut olarak uygulanacağı ve neyin kabul edilebileceği konusunda
                        bir kuralın var olması gerekir. Ama hedefsiz biçimde koşmak her za-
                                         31
                        man mümkündür.
                            Bir pratik teorisi için, teorinin yalnızca eylemde gün yüzüne çıkan
                        şeye bağlı kalabileceği sonucu çıkar. Söz konusu bu teori, “eylemde
                        bulunanın davranışından anlaşılan yeteneklerini ve eğilimlerini ince-
                        ler”.  Bu  anlamda,  eylemin  akıllıca  olup  olmadığı  eylemin  “içinde”,
                        onda “mündemiçtir”. Ve sadece bu anlamda, “hukuki yorum metotla-
                        rının başarılı bir şekilde – kısmen bilinçsiz de olsa – kullanımının bile
                        örtük kurallara ve bağlamlara sahip olduğu varsayımı, hukuk pratiği
                                            32
                        açısından doğrudur.”
                            Bir pratik teorisinin görevi, neyin ortaya çıktığını mümkün oldu-
                                                             33
                        ğunca açık bir şekilde ifade etmektir.  Bu eylemi gözlemleyen kişi-
                        nin, teorisyenin, eylemleri gözlemlenen uygulayıcıyla söz konusu ye-
                        tenek ve becerilere sahip olma kriterlerini paylaşmasıyla mümkün olur
                        ve olaylarla başa çıkma konusundaki deneyiminden yola çıkarak dav-
                        ranışı sergileyen kişinin de söz konusu beceriye sahip olduğunu farz
                        eder. “Bir eylemi akıllıca gerçekleştirmek ile onun uygulamasına akıl-
                        lıca uymak aynı anlama gelmez. Eylemde bulunan kişi izleyiciyi sade-
                        ce (bunun) ‘üzerine’ düşünmeye sevk eder. Ancak eylemde bulunan



                        31    Ayrıntılı olarak Brandom, Making it explicit, 1994, s. 20 vd.
                        32    Seiler, Höchstrichterliche Entscheidungsbegründungen und Methode im Zivil-
                            recht, 1991, s. 21.
                        33    Ayrıca bkz. Βrandom, Making it explicit, 1994, s. xviii.

                                                                                        375
   372   373   374   375   376   377   378   379   380   381   382