Page 351 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 351
Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları
iddiaların gerekçelendirilmesi ve gerekçelendirilmesinin ölçüsü, karar
verme sürecinin sonunda elde edilir ve tekrar tekrar kullanılır. Haki-
kat, tek başına iddia edilebilirliğin gerekçesi olarak hukuki argüman-
tasyon pratiğinden doğar. 516 Hakikat, dil ve yaşam arasındaki ilişkiye
dayanmadığı gibi, tüm tartışmaları susturan fikir birliğine de dayan-
maz. Hakikat, hukuki uyuşmazlığın sınavını geçen ve kolektif geçerli
olanı belirleyen iddiaların, görüşler ağına entegre edilmesiyle oluşur.
Hukuki kararlar, gerekçelendirilebilme noktasında dilbilimsel açıdan
gerekli koşulları “sağlamalıdırlar”. 517
IV. Hukuki Argümantasyonun Esasları: Hukuk Dili
Standardizasyonunda Gerekçenin Geçerliliği
Hukuki uyuşmazlık halinde argümantasyon, katılımcı özdüşü-
nümsel bir perspektiften değerlendirilirse, seyri de benzer şekilde
açıklanabilir:
1. Hukuki Uygulamanın Gereklerine Uygunluk
Hukuki uygulama bakımından argümantasyon teorisinin koşulları
yukarıda, 518 uygulama anlamında (söylem teorisi anlamında idealize
edilmemiş) konuşmaya yönelim, fikir birliğinden bağımsız bir geçerli-
lik kriteri ve uygulamadaki örtülü bilgiyle uyumluluk şeklinde tanım-
lanmıştır. Toulmin’in hukuktaki argümantasyonu kastetmediği yuka-
rıda zaten dile getirilmişti; 519 ancak Wohlrapp’ın argümantatif geçerli-
lik teorisi de bu gereksinimleri karşılamaktadır. Böylece modern ar-
516 Patterson, Recht und Wahrheit, 1999, s. 192 vd. “warranted asserbility (güveni-
lir öne sürülebilirlik)” olarak hakikat terimine ilişkin ayrıca bkz. Putnam, Rea-
lismus mit menschlichem Antlitz, in: Putnam, Von einem realistischen Stand-
punkt. Schriften zu Sprache und Wirklichkeit, 1993, s. 221 vd., özellikle 241
vd.
517 Buna ilişkin temel olarak Müller/Christensen/Sokolowski, Rechtstext und
Textarbeit, 1997, s. 110 vd.
518 Ayrıca bkz. yukarıda s. 332.
519 Ayrıca bkz. yukarıda s. 340.
349