Page 336 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 336
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
ilişkin itiraz ise bir adımın ya da teorik temelin (genellikle de koşullu)
formülasyonuna, yerleşik bilgiyle çelişmesinden ötürü karşı çıkıldığı
zaman söz konusu olur. Bu nedenle, tezin “ulaşılabilirliği” veya “ula-
şılmazlığı”, bir tezin oluşturulmasında olduğu gibi – açık veya rastlan-
tısal − mümkün olduğunca sabit teorik bir temele dayandırılır. Böyle
bir teorik temel olarak, “sabit semiyotik (yani söz dizimsel, semantik
ve pragmatik) yapılar”, var oldukları ölçüde, düşünülebilir. 462
2. Geri Dönüşlü Yapı
Bir yandan, itirazlar temel tezden önceki unsurlara (örneğin teorik
temele veya türetme işleminin ilk adımlarına) atıfta bulunabildiğinden,
diğer taraftan itiraza uğrayan adımların yeniden formüle edilmesiyle
beraber tezin savunulması şeklinde gerekçelendirme gerçekleştiğin-
den, argümantatif açıklama süreci, sadece teze ve argümanlarda açık-
ça değinilen içeriğe atıfta bulunmaz; bununla beraber tartışanlar tara-
fından uzlaşılarak kabul edilen esaslar ile spesifik şekilde açığa vuru-
lan görüşlerin arasında duran ön kabullerin çokluğu ile de ilişkilidir. 463
adil biçimde dağıtılmasına ilişkin bir tartışmada çok rastlanır değildir: Yüklerin
“adil” olarak dağıtılmaları gerektiği konusunda anlaşma sağlansa bile, “adil”
kavramının anlamı hakkında (orantılılık veya ilerleme mi? kısa vadeli, sosyal
bir yaklaşıma mı yoksa geleceğe yönelik bir yaklaşıma mı öncelik verilmeli?)
farklı görüşler mevcuttur.
462 Wohlrapp, Die diskursive Tendenz, in: Wohrapp, Wege der Argumentations-
forschung, 1995, s. 395, 401.
463 Schmidt, Information Philosophie 3/1999, s. 40, 41; teze yönelik itirazlar ve
savunmalar, “katılımcıların değerlendirmesine dayanır. Aradaki mesafe kapatı-
lırsa (örneğin, tartışmada kapalı unsurlardan bahsedilmesi veya teorik temelin
oluşturulması için gereken zeminin oluşturulmamış olması durumunda), tartış-
mayı bırakıp yeniden varsayımda bulunuruz. Bu durumda, muhtemelen tartışı-
lan konu ve konuyla ilgili düşüncelerimiz daha kesin şekilde ortaya çıkar.” Hu-
kuki tartışmaya aktarıldığında bu durum, bazı yazarların armağan veya hatıra
yayınlarında yer almaları anlamına gelir: Birçok durumda, (yazarın) kendi gö-
rüşünün “karşıt görüşün” savunucusu olan emekli veya vefat etmiş olan kişinin
görüşü ile yakınlaşması gerçekleşmiş olsa da (bilhassa temel ifadeler üzerine)
uzlaşmaya varılamaz. Karşılıklı olarak duyulan saygıya rağmen (de mortuis nil
334