Page 331 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 331

Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
                                        Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları

                                                                             446
                        edilemez  nitelikte  olmasına  yönelik  ileri  sürülen  itirazlara   karşı  Haber-
                        mas’ın argümanları, argümandan sadece “yerel” değil, “bütünsel” bir çıkışı
                        ifade eder. Nitekim temel normun genel kabulü, stratejik nedenlerden ötürü
                        belirli durumlarda norma uyulmamasını ihtimal dışı bırakmaz. Argümantas-
                        yon topluluğunun her bir üyesi, “konuşabilen ve düşünebilen her bir kimse
                        ile ilgili kişilerin isteği üzerine, her zaman ve her nesne hakkında bir tartış-
                                                      447
                        maya girmek” zorunda değildirler.
                            c) Bununla birlikte, eğer argümantasyonun rasyonalitesi, nihai bir
                        gerekçelendirme için argümantasyondan mahrum bir Arşimet noktası-
                        nın eksikliğinden ötürü teorik olarak açıklanamıyorsa, argümante etme
                        pratiği muhtemel geçerliliğin tek mercii haline gelmektedir. Ancak bu,
                        felsefenin  olgusal  argümantasyona  teslim  olması  gerektiği  anlamına
                        gelmemektedir. Aksine felsefe, söz konusu yaklaşımını değiştirmeli-
                        dir. Felsefe, rasyonaliteyi misyonerlik olarak dayatmak yerine, temel-
                        de tamamlanmamış argümantasyon süreci üzerinde çalışmak zorunda-
                        dır: Böylece felsefe bir argümantasyon teorisi olarak, pratiğin refleksif
                        derecelendirilmesi haline gelmektedir. Argümantasyon teorisi aracılı-
                        ğıyla önerilen ayrımlar, argümantatif olarak geliştirilemediğinden ve
                        nesne-seviyesi ile meta-seviyesi böylece başlangıçtan itibaren bulandı-
                        rıldığından, argümantasyon teorisinin başlangıcı pratik argümantasyo-
                        nun üstünde olamaz, sadece argümantasyonun ortasında yer alabilir.

                            Bu nedenle, hukukta argümantasyon teorisi, dışarıdan, felsefenin
                        tam tepesinden gerçekleştirilemez. Yalnızca içeriden, yani hukuk pra-
                        tiğinin iş birliği içinde olan bir yansıması olarak düşünülebilmektedir.
                        Bu nedenle, argümantasyon teorisinin en azından yargısal uyuşmazlı-
                        ğın yapısını ve seyrini daha iyi kavramaya yardımcı olup olamayacağı
                        sorusu önem kazanmaktadır (ve bu şekilde en azından yukarıdan belir-





                        446   Buna  ilişkin  bkz.  Lueken,  Inkommensurabilität  als  Problem  rationalen  Argu-
                            mentierens, 1992, s. 359 vd.
                        447   İsabetle Wellmer, Ethik und Dialog, 1986, s. 106.

                                                                                        329
   326   327   328   329   330   331   332   333   334   335   336