Page 327 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 327
Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları
ğıyla normlaştırılırken (örneğin tanımlama ve gerekçelendirme yü-
kümlülüğü doğurur ve argümantasyon şemaları öngörür 433 ), söylem
teorisinin temsilcileri, muhatapların sosyal ilişkilerine özel önem ver-
mektedir (eşit haklara sahip katılımcıların karşılıklı ve koşulsuz olarak
birbirlerine saygılı olmaları gerekir).
3. Üstün Felsefi Rasyonellik Ölçütünün Kabulüne Yönelik
İtirazlar
a) Yukarıdaki prosedür, katılımcıların anlatarak tartıştıkları veya
tartışarak anlattıkları interaktif bir süreç olarak değerlendirilmiştir. 434
Bu noktada olayın oluşumu ile normun oluşumu arasında bir ayrıma
da gidilmiştir: Olayın oluşumunda odak noktası anlatım iken, normun
oluşumunda ise argümantasyondur. Bu nedenle, hukuki uyuşmazlığın
dışında adeta bir Arşimet noktası gibi bir argümanın ne zaman diğe-
rinden daha güçlü olduğunu belirleyebilecek felsefi bir doğruluk krite-
ri mevcut olursa, norm metninin belirli bir şekilde okunması yönünde
karara varılması da oldukça kolaylaşacaktır.
Önemli temsilcileri ile hukuk felsefesinde de kabul gören felsefi
söylem teorisi, 435 böyle bir rasyonellik ölçütüne ideal, şiddet içerme-
yen bir konuşma ortamında daha iyi olan argümanın hâkim olacağı
olgusuyla erişir. Bununla birlikte bu fikre yönelik önemli eleştiriler,
özellikle belirli bir hukuki bakış açısıyla, yukarıda zaten dile getiril-
miştir. Söz konusu görüşleri kısaca özetlemek gerekirse burada başlıca
üç husustan bahsedilecektir:
(1) Rasyonel uzlaşının olumlu formülasyonunda, dil noktasındaki
gereklilikler bakımından aşırıya kaçılmıştır. Metni anlamayı anlaş-
mayla ve anlaşmayı da rıza oluşturulmasıyla eş değer tutarak ve karar
433 Örneğin Amsterdam okulunun temsilcileri.
434 Ayrıca bkz. yukarıda s. 285 vd.
435 Ayrıca bkz. yukarıda s. 82 vd.
325