Page 288 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 288

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        gitti, – o kişi Ä – üç gün sonra – dış bürodan ayrıldı, – orada bana p
                        saatini – depomuzda – bana saati sattı – tabii – yirmi mark tütün karşı-
                        lığında”.

                            Bir ceza yargılamasının ortasında bulunuyoruz. Daha doğrusu, sa-
                        nığın  (dava)  konusuna  ilişkin  sorgusunun  başlangıcında 326 .  Davanın
                        ön  hazırlıkları,  duruşmanın  açılması,  iddianamenin  veya  dilekçenin
                        okunması ve yargılamanın “düzenli” olması için ilgili usul kanunları
                        tarafından  öngörülmüş  olan  diğer  pek  çok  şeyin  yerine  getirilmesi
                        gerçekleştirilir. Artık her bakımdan “asıl konuya” “geliyoruz”. Sanık,
                        hâkimin talebi üzerine teyit ettiği gibi, suçlandığı tarihte tutuklu olma-
                        sı,  sözde  satın  alma  bedelinin  “tütün  parası”  ile  ödenmesi  gibi  bazı
                        açıkça görülebilen tuhaflıkları da açıklamıştır. Suçun, sanık tarafından
                        bir mahkûm arkadaşının zararına olacak şekilde bir iş görevi sırasında
                        işlendiği söylenmiştir. Fakat sanık (A), satın almaya ilişkin hikayesine
                        sadık kalarak, her türlü suçu açıkça reddetmektedir: “Ama saati çek-
                        mecenin içinden ben çıkarmadım”. Ve bunu, mahkeme başkanının (R)
                        zaten başlangıçta tekrarlanan aktarımının devamındaki olayları kendi
                        kanaatine  göre  bir  perspektife  yerleştirdiği  uzun  ifadesinin  sonunda
                        yapmaktadır:
                            (R): “Yani, x. Mart 76’da burada – L. -L. – bir raftan – (Ä) – bir çekme-
                        ceden altın bir saat çalmakla suçlanmaktasınız. Ä – siz o sırada cezaevinde
                        miydiniz?”

                            (A): “Evet.”

                            (R): “Ve dış ekipte miydiniz? – ayrıca burası L.’nin yan tarafında mı?”

                            (A): “Ben L.’nin yakınında – çamaşır makinelerinin yanındaydım.”
                            (R): “Bu da nedir?”

                            (A): “Çamaşır makinelerini monte ediyorduk ve iki gün önce biri bana
                        şöyle dedi: ‘Orada altın bir saat var, al onu!’ Ben de söyle dedim: ‘Hayır,


                        326   Detaylı bir analiz için bkz. Hoffmann, Kommunikation vor Gericht, 1983.

                        286
   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292   293