Page 268 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 268

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        referansların yapısından kaynaklanır; semantik yakınlık veya benzerlik, bu
                        doğrultuda esaslı bir şekilde belirlenmez, bununla birlikte referans yapısının
                        benzerliğinden ortaya çıkar; farklılık, zıtlık veya iticilik; sistemi bütünüyle n
                                                                          264
                        boyutlu bir yapı olarak açıklamak için gerekli esaslardır.”
                            Söylem  analizine  yönelik  dil  teorisinin  bu  kılavuz  niteliğindeki
                        metaforundan, yalnızca üretken, metinler arası temel bir yaklaşım or-
                        taya  çıkmaz,  aynı  zamanda  bu  metafor  özellikle  hukuki  metinlerin
                        ayırt edici özelliği olan anlam fazlalığını açıklamak için teorik bir araç
                        sağlar:
                            “Her  kavram,  çeşitli  paradigmatik  eksenlerin  kesişim  noktasında  du-
                            265
                        rur”.  Bolluk, mevcudiyet ve içerik olarak anlaşılan daha doğrusu anlaşıl-
                        dığı umulan anlam, paradoksal olarak yalnızca bir an uğruna var olur. Söy-
                        lemsel  pratiklerin  rotasını  çizdiği  ve  yansıtıldığı  tüm  ifadeler  ve  metinler,
                        “bundan böyle ağ yapısının içindeki bir ‘geçit’ olarak, halihazırda döşenmiş
                        olan  yollardan  yararlanmak  gibi  görülmelidir.  Manifestodaki  söz  dizimsel
                        sıralama zaten yerleşik olan ilişkilendirmelerin bir güncellemesi olarak gö-
                        rünür.  Zincirin  devamı  için  her  seferinde  ilişkilendirilenlerden  biri  seçilir,
                        geri kalanlar atılır; bu ilişkiler, bir an için ‘anlam kapasitesi’ olarak mevcut-
                                                                            266
                        tur ve ardından zincir, ağdaki ilgili yerini geride bırakır.”  Buradaki “iliş-
                        ki”, Saussure’u takiben, “psikolojik değerlendirmeden yoksun ve dilsel işle-
                                                          267
                        yişe” bağlanmış şekilde anlaşılmalıdır.
                            Hermeneutik ile karşılaştırıldığında, anlam sorununu bütüncül bir
                        şekilde belirleyen söylem analizine yönelik yaklaşım daha gerçekçidir.
                        Konuşmacının bu göreliliği, metinler arası üretken bir temel yaklaşı-



                        264   Winkler, Docuverse. Zur Medientheorie der Computer, 1997, s. 32. N-boyutlu
                            alan  teorisi  için  bkz.  a.g.e.,  s.  39  vd.;  ve  Peter  Glaser,  Das  Innere  der  Wir-
                            Maschine, in: Waffender (ed.), Cyberspace. Ausflüge in virtuelle Wirklichkei-
                            ten, 1991, s. 203 vd.
                        265   Winkler, a.g.e., s. 30 vd.
                        266   Winkler, a.g.e., s. 30 vd.
                        267   Winkler, a.g.e., s. 38.

                        266
   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272   273