Page 272 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 272

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        Hâkim bu kişiler için kanuna dayanan hukuki dinleme hakkını yerine getir-
                        mekle  yükümlüdür.  Üstelik  bu  hak,  bütün  taraflar  bakımından  eşit  şekilde
                        gerçekleştirilmelidir.  Dolayısıyla  hâkim,  hukuki  barışı  sağlamak  uğruna
                        sebepsiz yere “yargılama sürecini kısa tutamaz” ve bir tarafa iltimas da ge-
                              276
                        çemez.   Ayrıca  hâkim  hukuken,  otoriter  şekilde  tarafları  mahkeme  hük-
                                                 277
                        münden mahrum bırakamaz.  Yargılama sürecinin “bulunmasına” gururla
                        hizmet  ettiğini  iddia  ettiği  ve  bu  nedenle  hâkimin  de  kararının  gerekçesi
                                                          278
                        olarak davada taahhüt ettiği  “hakikati” , hâkim, katılanların kendi çıkarları
                        doğrultusunda önüne sundukları olayla ilgili görüşler, fikirler, hikayeler ve
                        hatta  bunlar  arasında  yalanların  da  olduğu  karmaşadan  zahmetle  ayırmak
                                  279
                        zorundadır.
                            Somut olayla ilgili olan her şeyi, tıpkı yargılamanın diğer katılım-
                        cıları gibi hâkim de uzun süreden beri dosyalardan biliyor olabilir. 280
                        Buna karşın her şey orada ve o an duruşma salonunda bir kez daha
                        söylenmeli ve her şeyden önce  hâkim  tarafından “sanki yeni  bir  ol-
                        guymuş gibi” değerlendirilmeli ve muhakeme edilmelidir. Zira sözlü-
                        lük ilkesi yalnızca yargılama sürecinde sunulanların geçerli olmasını
                        gerektirir. 281   Bu  husus  yalnızca  böyle  olmakla  kalmamalı,  aynı  za-


                        276   Buna dair eleştiri için bkz. Christensen, Was heißt Gesetzesbindung? 1989, s.
                            27. Aksi takdirde karşılaşılan adalet problemi hakkında bkz. a.g.e., s. 158 vd.;
                            Müller/Christensen/Sokolowski,  Rechtstext  und  Textarbeit,  1997,  s.  102  vd.
                            Spesifik olarak yargılama  süreci açısından bkz.  Seibert,  „Der  Richter gilt als
                            unparteiisch“. Fiktionen des Rechtsverfahrens, in: Zeitschrift für Semiotik 12,
                            1990, s. 187 vd.
                        277   Bağlayıcı bir unsur olarak hakkın yerine getirilmesinden kaçınma yasağı hak-
                            kında bkz. Christensen, Was heißt Gesetzesbindung? 1989, s. 27.
                        278   Öte yandan bir uygulama olarak hakikat hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Pat-
                            terson, Recht und Wahrheit, 1999, s. 192 vd.
                        279   Mahkeme önündeki hakikat pratiği için bkz. Seibert, Zeichen, Prozesse, 1996,
                            s. 65, 67 vd.
                        280   Bkz. Seibert, Aktenanalysen. Zur Schriftform juristischer Deutungen, 1981.
                        281   Mahkeme önünde “söylemin sözlülüğü ilkesi” için bkz. Seibert, Linguistische
                            Verhandlungsanalysen aus juristischer Sicht, in: Hoffmann (ed.), Rechtsdiskur-
                            se. Untersuchungen zur Kommunikation in Gerichtsverfahren, 1989, s. 47 vd.

                        270
   267   268   269   270   271   272   273   274   275   276   277