Page 275 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 275

Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
                                        Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları

                        şeklinde  sunmalıdır.  Zira  yalnızca  bu  bağlar,  eylemi  hukukun  adına
                        gerçekleşmiş bir eyleme dönüştürebilir.

                            a)  Değerlendirmenin Bir “Nesnesi” Olarak Hâkim

                            “Hukukçular karar verirken (…) gerçekte (vuku bulanın) ne oldu-
                        ğu” 289   meselesi,  hukuka  teorik  ve  metodolojik  girişin  çapının  ikiye
                        bölünmüş  olması  durumudur.  Eğer  “gerçekte  olanın”  durumuna  çok
                        fazla vurgu yapılırsa, bu durum yargı kararlarının gidişatında bağımsız
                        bir gerçeklik olgusu görülmesine yol açabilir ve bu gerçeklik olgusu
                        da uygun şekilde nesnelleştirici açıklamalarda gösterilir.

                            Nitekim kriminolojiden doğan ve kendisini açıkça hukuki olgula-
                        rın araştırılması olarak gören bilişsel hukuk psikolojisi de bu meseleye
                        böyle yaklaşır. Bilişsel hukuk psikolojisine göre hâkim – ayrıca hak-
                        kında hüküm vermek zorunda olduğu failden farksız şekilde – yasal
                        olanın lehinde veya aleyhindeki kararını, doğrudan doğruya ölçülebilir
                        çevresel faktörlerin de bir sonucu olan, kişilik özelliklerine dayanarak
                        verir. Bununla birlikte kararın kendisi, somut olayın ilgili çıkar açısın-
                        dan hesap edilen, nesnel ve ampirik olarak tespit edilebilir verilerinin
                        dengelenmesinden  oluşur. 290   O  halde,  bilişsel  hukuk  psikolojisinin
                        elinde hâkim, hukukçuların aşina olduğu bir figürün ampirik bir kılık-
                        ta geri dönüşünü kutladığı, tek başına bir işlem makinesi haline gelir.
                        (Yani) hâkim “konuşan metnin sözcüsü”  291  olarak görünür. Pozitiviz-
                        min, hâkimi bir altlama aparatı olarak şekillendirmesine karşın hâkim,
                        adeta bir tür şofben gibi işler ve verilen bilgiler şeklindeki somut olay-
                        ları hukuka dönüştürür, yani somut olayın verilerini seçer ve bunları




                        289   Bkz. Friedrich Müller, Müller/Christensen/Sokolowski, Rechtstext und Textar-
                            beit, 1997, s. 7 (önsöz).
                        290   Bu yaklaşımın açıklaması için bkz. Röhl, Rechtssoziologie, 1987.
                        291   Bkz. Christensen, Der Richter als Mund des sprechenden Textes. Zur Kritik des
                            gesetzespositivistischen Textmodells, in: Friedrich Müller (ed.), Untersuchun-
                            gen zur Rechtslinguistik, 1989, s. 47 vd., 48 vd.

                                                                                        273
   270   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280