Page 236 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 236

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                            a)  Dil Normu Kavramı

                            Bir ifadenin anlamına ilişkin her açıklama ve tanımlama, ifadenin
                        kullanımının saptanması için dilsel çeşitliliği azaltır. O halde anlamın
                        normatifliği fikrinin şart koştuğu şey – yani anlamın dil kullanımında
                        kesin olarak belirlenmesi ve dil kullanımına rehberlik etmesi – gerçek-
                        te böyle bir anlamı saptama ve onu taahhüt etme çabalarının bir sonu-
                        cudur. Anlamlı olanın anlamsız olandan ayrıldığı makul dil kullanımı-
                        nın sınırları dilden türetilmez, aksine “‘bu birleşik kelimelerin anlamı
                        yoktur’ demek bunları dilin dışında bırakır ve böylelikle dilin alanını
                        sınırlandırır.” 162  O halde bu alanın bir sınır çizgisi olarak dil normları-
                        nın  kendisi,  öncelikle  “anlam  yapıları”  ve  “anlamlandırmalardır”. 163
                        Bunlar, bu amaca dayanan anlam açıklamalarının kullanımlarıdır. An-
                        lam tanımlamaları ve açıklamaları, dilin belirli bir kullanımına yönelik
                        normatif saptamaları olarak kendi rollerini, bu tür ifadelerin işlev gör-
                        dükleri pratik yaşam bağlamlarından alırlar.
                            Bu  sebeple  anlaşılır  ve yetkin  bir  konuşmacıda,  dilsel  ifadelerin
                        alışılmış yaygın anlamının sürdürülmesi yönündeki normatif itki, dil-
                        sel ifadelerin bir norm olarak yerleşik anlamı olduğu fikrinden hareket
                        etmez. Bu itki, dilin belirli kullanımlarının anlamlı veya anlamsız ol-
                        ması konusundaki ifadesi ile topluluktan kaynaklanabilir. Buna göre,
                        bu  tür  bir  baskıyı  gerekçelendiren,  kelimelerin  yalnızca  bu  şekilde
                        sahip olduğu anlam değildir. Şüphe durumunda, bu konudaki ısrarını
                        gerekçelendirmesi  gereken  topluluktur.  Bu  noktada  dil  normlarına
                        ilişkin sorunla karşılaşırız. Bu normlar, kuralların kodifikasyonlarıdır:
                        “Günlük olarak uyduğumuz kuralların veya davranış kalıplarının bir-
                        çoğuna körü körüne, yani bu kurallar hakkında bir fikrimiz olmadan
                        uyarız. Normlar – diğer kurallardan farklı olarak – tanımlamalar veya



                        162   Wittgenstein, Philosophische Grammatik, 1984, § 137.
                        163   Ayrıntılı  bilgi  için  bkz.  Gloy,  Sprachnormen  als  ‘Institutionen  im  Reich  der
                            Gedanken’ und die Rolle des Individuums in Sprachnormierungsprozessen, in:
                            Mattheier (ed.), Norm und Variation, 1997, s. 27 vd.

                        234
   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241