Page 234 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 234
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
çerliliğine ilişkin tartışmaların potansiyel ilerlemesinin bunda mün-
demiç olduğu sonucuna varır. Bir yaşam biçimine dair dilbilgisinin
istikrarsızlığı, bunun sonucu olarak kabul ettirme eyleminin gelişebi-
leceği bir alandır.
4. Normatiflik Dilde Üretilir
Semantiğe ve dildeki kelime hazinesine başvurmak belirli bir dil
kullanımının oluşturulmasının meşru olarak gerekçelendirilmesine
muktedir değildir. Bunlar, ne ifadelerin belirli bir kullanım şeklidir ne
de açıklamaları ve metinleri anlamanın belirli bir şekli ve yorumudur.
Dilin üçüncü tür bir fenomen olarak karakteri ve anlamın bütün-
selliği, dilsel ifadelerin tek başına belirleyici anlamı olarak bir kez
kazanılmış bir anlayışa karar kılmayı yasaklar. Kuraldan sapan her
kullanıma her zaman bağlamı haricinde bir anlam kazandırılabilir.
Metnin bağlamına göre açıklamaların anlamı ve bununla birlikte keli-
melerin ve cümlelerin oynadığı rol istikrarla yeniden sorgulanır. Ve
her yeni bağlamda, bununla ilişkilendirilen koşullar sebebiyle bir kere
kazanılmış olan anlayış sorgulanır ve böylece kelimelerin anlamının
ne olduğu sorusu sürekli yeniden gündeme gelir. (Semantik) holizm,
tek yönlü değildir. Bu yalnızca anlamın, kelimelerin kullanımının
kendi anlam ve amacını barındırdığı bütün bir yaşam bağlamından
türetilmesi değildir, yani “amaçların ve eylemlerin bütününün (...)
anlamı belirlediği” bir durum değildir 157 . Bununla beraber “alternatif
yorum ihtimali oldukça yüksektir, zira bir parçanın anlamındaki her
değişiklik bütündeki değişikliği de beraberinde getirir.” 158
Buna göre, eklemlemenin de anlayışın da yalnızca yeniden üretme
işlevi yoktur; bunlar aynı zamanda kontrol edilemez biçimde yaratıcı-
kompetitiven Handelns als Grammatik politischen Sprechens, in Vorbereitung,
Manuskript s. 96.
157 Mayer, Semantischer Holismus. Eine Einführung, 1997, s. 221.
158 Mayer, a.g.e., s. 197.
232