Page 240 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 240

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        lanmaya başlanabilir. Ve eğer bir damadın bekâr bir erkek olarak adlandırıl-
                        dığı konuşmalardan dolayı bu tür şüpheler yaygınlaşırsa kavramlar değişir ve
                                                                          178
                        bununla birlikte anlamların ve kanaatlerin zemini sarsılır.
                            Bu sebeple bir anlam yüklemesi olarak her bir dil normu zaten,
                        kesin olmayan iddialar ve görüşlerden oluşan duruma geri dönme ve
                        geçerliliklerini yitirme riskini taşımaktadır. “Dil ve dil normları (‘ku-
                        ralları’) esasen; öznenin eylem kastını, bu kasttan önce oluşturuldukla-
                        rı ve formüle edildikleri ölçüde, elinden alan eylem direktiflerini orta-
                        ya koyarlar.” 179  Bununla birlikte bu normlar “aşılamaz nitelikte değil-
                        lerdir; yalnızca anlaşmaya dayanan gerekliliklerdir. Bunların tanınma-
                        sı, bu kurallar dizisine tabi olmayı istemeyi de gerektirir. Doğanın ge-
                        rekliliklerine kayıtsız şartsız boyun eğmekten farklı olarak normların
                        ve kuralların önünde bir çekince, pratik bir koşul bulunur: Bu normlar
                        ve kurallar iptal edilebilirler.” 180  Bu husus, “bir dil normu olarak kav-
                        ranan şeyin bir kez ve herkes için geçerli olacak şekilde belirlenmedi-
                        ği, bir dil topluluğunun üyeleri tarafından mütemadiyen ve aktif şekil-
                        de oluşturulması gerektiği” anlamına gelir. 181
                            Bu yüzden dilsel bir ifadenin kurallara uygunluğu dil tarafından
                        önceden belirlenemez. Hatta bir ifadenin, kullanımının olağan sınırlar
                        içinde kalıp kalmadığı meselesi hakkında da karar verilemez. Ve (yo-
                        rumda) iyi niyet ilkesi zorunlu kılınamaz. Her şey tamamen anlaşmaya
                        olan ilgimize bağlıdır. Buna göre, yalnızca anlaşılmayı sağlayan ifade-
                        lerin  anlamına  dair  karar,  kullanılmış  ifadelerin  anlamı  hakkındaki
                        karardır. Bu sebeple her şeyden önce bu anlamın kendisi gerekçelen-
                        dirmeye muhtaçtır.



                        178   Bu konu hakkında genel bilgi için bkz. Wittgenstein, Über Gewißheit, 1984.
                        179   Gloy, Sprachnormen als ‘Institutionen im Reich der Gedanken’ und die Rolle
                            des  Individuums  in  Sprachnormierungsprozessen,  in:  Mattheier  (ed.),  Norm
                            und Variation, 1997, s. 27 vd., 28.
                        180   Gloy, a.g.e., s. 27 vd., 29.
                        181   Gloy, a.g.e., s. 27 vd., 32.

                        238
   235   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245