Page 134 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 134

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        tısal olduğuna dair içgörü olmasaydı ifade edilemezdir. Sürekli hayatta kal-
                        ma mücadelesi düzen barındırır. Düzenin alternatifi başka bir düzen değildir:
                        Tek alternatif kaostur. Düzenin karşıtı, belirsiz ve öngörülemez olanın tok-
                        sikliğidir  (Miasma).  Karşıt  olan,  tüm  korkuların  kaynağı  ve  arketipi  olan
                        belirsizliktir. ‘Düzenin karşıtı’ için uygun olan ifadeler şunlardır: Tanımla-
                        namazlık,  tutarsızlık,  saçmalık,  uyumsuzluk,  mantıksızlık,  belirsizlik,  kafa
                                                               300
                        karışıklığı, karar verilemezlik, kararsızlık.”  Bu bakış açısına göre, Holo-
                                                                                          301
                        kost irrasyonel bir kaza değil, modernite projesinin isabetli bir sonucudur.
                        Kişi,  tüm  sorunlara  yönelik  her  şeyi  kapsayan  bilimsel  nihai  bir  çözümü
                        dünyaya empoze etmek ister ve bu aynı zamanda “sistematikleştirme enka-
                                                                               302
                        zının” da kaldırılmasını gerektirir (“Systematisierungsmülls”).  Bu kurallar
                        uyarınca devlet, yabani otları yok eden  bir bahçıvan rolünü üstlenmektedir
                                                                    *
                        ve: “Mahkeme de kurulan barikatların (Barrikade) temizliğini sağlamak için
                        vardır.”
                              303
                            O halde yargılama sürecinin sonundaki karar, modernitenin ne pa-
                        hasına  olursa  olsun  tek  bir  anlam  (Eindeutigkeit)  üretmeye  yönelik
                        körü  körüne  bir  otorite  isteği  midir  ve  böylelikle  postmodern  teori
                        kararcılıkla mı buluşmaktadır? Yoksa yargılama süreci çatışma pers-
                        pektiflerinin  çoğuyla,  tektipililik  üretme  baskısını  dağıtan,  hafifleten
                        ve kontrol eden bir rasyonaliteye mi dayanmaktadır?
                            Kişi, dil oyunlarının çeşitliliğine ve çatışmalarına dahil olduğunda
                        ve  ayrıca  “her  zaman”  mevcut  olan  bir  rasyonellik  ölçütünü  kabul
                        etmek istemediğinde, adaletli düşünmek bir sorun haline gelir. Fransız




                        300   Zygmunt Baumann, Moderne und Ambivalenz, 1995, s. 19.
                        301   Ayrıca  bkz.  Gloy,  „Der  Abgrund  zwischen  den  Sätzen”  –  Eine  Kluft  zur
                            Sprachtheorie,  in:  Warmer/Gloy,  Lyotard.  Darstellung  und  Kritik  seines
                            Sprachbegriffs, 1995, s. 81 vd., 142.
                        302   Peukert, Volksgenossen und Gemeinschaftsfremde. Anpassung, Ausmerze und
                            Aufbegehren unter dem Nationalsozialismus, 1982, s. 264.
                        *    Çevirmen notu: Politik bir ifadedir.
                        303   Zygmunt Baumann, Moderne und Ambivalenz, 1995, s. 30.

                        132
   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139