Page 138 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 138

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        langıçta  bir  olasılık  olarak  görülmemektedir.  Hukuk  açısından  bu,
                        tarafların birbiriyle çelişen kanunun yorum biçimleri arasındaki kara-
                        rın bile ancak zorla, temelsiz bir karar olarak verilebileceği anlamına
                        gelir. Hukuk devletinde meşru ve gayrimeşru güç kullanımı (Gewalt),
                        iyi ve kötü kararlar arasındaki ana ayrım, bu nedenle şimdilik bir ze-
                        min  bulamamış  (gibi)  görünmektedir.  Dildeki  homojen  olmamaya
                        yapılan vurgu, böylelikle hukuku kesin olduğuna inanılan bir koşuldan
                        mahrum  bırakmaktadır.  İşte  tam  da  bu  nedenle  Lyotard  hukuk  bili-
                        minde önemli bir görev üstlenir. 308  İlgili taraflardan her biri diğer tara-
                        fınkiyle bağdaşmayan bir okuma biçimi önerdiğinde hukuka nasıl atıf-
                        ta bulunulacak ve hukuk nasıl gerçekleşecektir? Okuma biçimlerinden
                        birinin  hatta  her  ikisinin  de  geri  çekilmesi  gerekecektir.  Peki  dilsel
                        koşullar bize kararcılığı mı dayatıyor?

                            Liberal  hukuk  devletinin  klasik  yaklaşımı,  somut  davaya  ilişkin
                        bir karar olarak peşinen genel bir standardizasyon çerçevesinde öngö-
                        rülenin,  yalnızca  kararda  açıklanmasıdır.  Norm  metnine  ilişkin  söz
                        konusu model, somut kararların bir mahfazası olarak tamamen şeffaf-
                        lığa ve dilin sorgulanamaz uygulanabilirliğine dayanmaktadır. Karar-
                        cılık ise hükmü (Urteil) norma kıyasla yeni ve kurucu bir şey olarak
                        görür.  Hüküm  normu  uygulamaz,  sadece  bir  karar  (Entscheidung)
                        oluşturur.
                            Carl  Schmitt’in  klasik  formülasyonunda  karar,  “argümantatif  gerekçe-
                        lendirmeye  bağlı  değildir  ve  bağımsız  bir  değere  sahiptir.  Kusurlu  devlet
                        eylemi doktrininde bu husus, tüm teorik ve pratik önemiyle kendini ortaya
                        koyar. Yanlış ve kusurlu karar hukuki etki doğurur (Rechtswirkung). Yanlış
                        karar, tam da yanlışlığı nedeniyle kurucu bir unsur içerir. Zaten karar düşün-
                        cesinde,  asla  mutlak  açıklayıcı  kararların  verilemeyeceği  (kabulü)  vardır.
                        Dayanak teşkil eden normun içeriğine göre bu kurucu, spesifik karar unsuru



                        308   Lyotard’ın teorisine dair Almanya’daki faydalı bağlantılar için öncelikle bkz.
                            Seibert,  Zeichen,  Prozesse,  1996,  özellikle  Bölüm  X,  s.  177  vd.;  Seibert,
                            http://www.rechtssemiotik.de/von sachen/die norm als diskursart.

                        136
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143