Page 125 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 125

Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru

                        bir  ayrım  da  anlamsızdır.  Ayrımdan  geriye  kalan  tek  şey  uygulama
                        söylemidir.

                            Bununla  birlikte  –  Günther  gibi  –  eylemden  önce  gelen,  felsefi
                        olarak yönetilen merkezi bir kaçış noktasına sahip bir sistemin kabulü
                        ile  tutarlılık  sorunu  çözülmek  istenmiyorsa,  doğal  olarak  belirsizlik
                        sorunu  tüm  şiddetiyle  ortaya  çıkar. 274   Ancak  bunun  sonucu,  Haber-
                        mas’ın pozitif hukuk yoluyla demokratik olarak meşruiyet kazanmış
                        bir kanun koyucu ile demokratik olarak meşrulaştırılmış hukuk uygu-
                        laması 275   (Rechtsanwendung)  arasında  oluşturduğu  dairesel  akışta
                        (Kreislauf) ağırlıkların yer değiştirmesinin gerekmesidir: 276
                            “Pozitif hukuk meşruiyetin ‘ana yükünü (Hauptlast)’ yüklenemez. Meş-
                        ru yasama talebi ancak kanunun uygulanması süreçlerinde gerçekleştirilebi-
                        lir. Habermas ise (bunun aksine) içtihat tarafından gerçekleştirilecek yapıcı
                        faaliyetleri  kanunların  belirsizliğine  bağlar.  Bu  nedenle  hukukun  uygulan-
                        masının yapıcı karakterinin, öncelikle bir hukuk kuralı olarak hukuk kavra-
                                                                   277
                        mının bir sonucu olduğunu kabul etmemektedir.”
                            Dolayısıyla, söylem teorisinin Habermas ve Günther’deki son dö-
                        nem gelişmelerinde, uygulama söylemine yönelimle birlikte, bireysel
                        vakaya  daha  fazla  önem  veriliyorsa,  bunun  iki  türlü  neticesi  vardır:
                        Birincisi,  söylem  teorisinin  soyut  ideali  gereksiz  hale  gelir.  Bunun
                        hiçbir zararı yoktur, çünkü daha önce de işaret edildiği üzere, bu ideal
                        zaten gerçekleştirilebilir değildir. Bununla birlikte, hukuk devleti an-
                        layışının açıklığa kavuşturulmasına acilen ihtiyaç duyulduğu da görü-
                        lür.  Somek/Forgó’nun  da  belirttiği  gibi,  ihtiyaç  duyulan  şey,  kanuni
                        bir hukuk devleti anlayışından uzaklaşmaktır 278  :


                        274   Bu sorunun tüm açıklığıyla çözümü için ayrıca bkz. Somek, Forgó, Nachpositi-
                            vistisches Rechtsdenken, 1996, s. 351 vd.
                        275   Ayrıca bkz. Habermas, Faktizität und Geltung, 1992, s. 77 vd., 101 vd., 380 vd.
                        276   Ayrıca bkz. Somek, Forgó, Nachpositivistisches Rechtsdenken, 1996, s. 357 vd.
                        277   A.g.e., s. 362.
                        278   A.g.e., s. 357, Başlık.

                                                                                        123
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130