Page 121 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 121
Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru
tılmamıştır ve Hermes kesinlikle rızasını (Einverständnis) bir sözleş-
meyle bağlı kılmak istemeyecektir. Günther de bu zorluğu görmekte
ve bunu bir uygulama söylemi fikriyle telafi etmek istemektedir.
Her bakımdan ideal bir söylemi gerçekleştiremediğimiz sürece,
sınırlı bilgimiz nedeniyle (normun) tüm uygulama hallerini bütün
özellikleriyle öngörebilmemiz mümkün değildir. Bu nedenle, “gerçek-
te var olan” gerekçelendirme söylemleri yalnızca prima facie normlar,
yani geçerliliği sabit koşullarla sınırlı bir normun temel biçimini veya
normun ilk biçimini oluşturabilir. 261 Zaman ve bilginin sınırlılığından
ötürü, ampirik akıl yürütme söylemlerinde (kurala ilişkin) ceteris pari-
*
bus şartını (Klausel) konu alan tüm uygulama durumlarının ele alın-
masını hariç tutmak gerekecektir. Yani norm bir duruma uygulanmak
isteniyorsa, öncelikle bu eksiklik özel bir uygulama söylemiyle aşıl-
malıdır.
bb) Gerekçelendirme söylemi ve uygulama söylemi ayrımı Ha-
bermas 262 tarafından benimsenmiş, ancak Alexy 263 tarafından sert bir
şekilde eleştirilmiştir: “Uygulama söylemi fikri aynı anda hem doğru,
261 Günther, Der Sinn für Angemessenheit, 1988, s. 259. Günther burada su esere
atıfta bulunmaktadır: Searle, Prima Facie Obligations, in: Raz (ed.), Practical
Reasoning, 1978, s. 88 vd.
* Çevirmen notu: Ceteris paribus, Latince “Diğer tüm durumlar sabitken” anla-
mına gelen bir ifadedir ki bu hemen hemen tüm bilimlerde kullanılan bir analiz
yöntemidir. En yaygın ve sistemli olarak kullanıldığı alan iktisattır ve ele alınan
konuyla ilgili analizde, bir değişkendeki değişmeyi diğer tüm değişkenlerin sa-
bit olduğu varsayımıyla irdelemektir. Örneğin “Malın fiyatı yükseldiğinde, ce-
teris paribus, talep edilen miktarı düşer” önermesi yalnızca malın fiyatı yüksel-
diğinde ve diğer bütün koşullar (ikame ve tamamlayıcı malların fiyatları, zevk
ve tercihler, tüketici geliri vb.) sabit kaldığında malın talep edilen miktarının
azalacağını ifade eder. Bu ifade, bir mala yönelik efektif taleple o malın fiyatı
arasındaki korelasyonu belirlemektedir.
262 Habermas, Faktizität und Geltung, 1992, s. 267 vd.
263 Alexy, Normenbegründung und Normanwendung, in: Alexy, Recht, Vernunft,
Diskurs, 1995, s. 52 vd.; Alexy, Jürgen Habermas’ Theorie des juristischen Dis-
kurses, in: A.g.e., s. 165 vd.
119